Rusya’nın Stratejisi..?

Yayınlama: 14.03.2022
37
A+
A-

Türk dil kurumunun sözlüğünde “Rus” kime denir diye incelediğimizde karşımıza Moskof Gavuru olarak çıkmaktadır. Yani Moskof Gavuruna dilimizde “Rus” denir bunu da Türk Dil Kurumunun sözlüğünden öğreniyoruz. Bu Moskof gavuru diye tabir olan Rusların dinleri Hristiyanlık ve bunun mezheplerinden olan Ortodoksluluğu temsil etmektedirler. Ruslar tüm dünyada Ortodoksluğun hamileri olduklarını ve bunu da Rus patrikhaneleri ile desteklerler. Lakin bunların haricinde Ortodoksluğun dünyada 2 patrikhanesi daha var biri Yunanistan’daki bir diğeri de İstanbul’daki Fener Rum Patrikhanesidir.
Geçtiğimiz 2 yıl önce Ukrayna patrikhanesi, Rus patrikhanesinden ayrılarak İstanbul’daki Fener Patrikhanesi’ne biyad edince Ukrayna’daki milyonlarca Ortodoks Fener Rum Patrikhanesine bağlandı.

İşte bu mesele ceyran ettiğinde Ruslar (moskof gavuru)  neye uğradıklarını şaşırmış, beyin tutulması yaşamışa dönmüşlerdi. Dünyada Büyük İskender’i bilmeyen yoktur, Büyük İskender öldükten sonra adına atfedilen 3 tane bölgede şehir yapıldı. Biri bugünkü Mısırda “İskenderiye” diğeri Edirne’nin, Yunan sınırı tarafında bulunan İskeçe “Alexsandropoli” bölgesi, diğeri de bizim sınırlarımızda Hatay bölgemizdeki “İskenderun”. Şimdi haritanın üzerinde bu bölgeleri bulup üzerinden dikey çizgi çekip cetvel ile üçgen çizelim işte tam bu bölge ve çevresindeki ve çeperinde 360 derecelik çember ve üst çemberleri biz Türk Milletinin altın oranıdır. Bu altın oran dünya döndükçe, biz Türk Milletinin her daim canından öte koruması ve sahip çıkması gereken yerdir..!

Bu bölge çevresinde gelişen en büyüğünden, en küçüğüne her mesele bizim varlığımızın devamı için derinden etkiler.Bu meselelerin hiç biri çocuk oyuncağı değildir bu saatten sonra bu işlerin geri dönüşü bizler açısından olumsuz olur ise Allah muhafaza büyük kayıplar ile sonuç verir, Sarı Öküz hikayesine döner..! Dünyanın her neresinde olsun Anavatanımızda yaşamak isteyen kim var ise memleketimize davet edelim. Adriyatik’ten, Doğu Türkistan’a, Afrika’dan, Kıta adalara  kadar kim bizim ile yaşamak istiyorsa çağırın gelsin.17 Mart 1821 Mora köylü isyanı Osmanlı İmparatorluğunun yıkılması için ilk kıvılcım tarihidir. Balkanlar’da; lakin bundan sonra 16 Ağustos 1938 Baltalimanı Antlaşması’na kadar Osmanlı İmparatorluğu, Ruslar ile savaşmış Askeri, Ekonomik ve yetişmiş insanının çoğunu bu savaşlarda harcamış ve yıkılma süreçleri bu savaş ile başlamıştır koca imparatorluğumuzun.

Bu gün nerdeyse tarih tekerrürden ibaret durumlar söz konusu 22.02.2022 Gnostik ve Ezotorik bir tarihte Ruslar, Ukrayna’ya saldırmış ve savaş kanlı bir şekilde halen devam etmektedir bu güne kadar. Ruslar yaklaşık 10 yıl önce sıcak denizlere inme hayalini Akdeniz’de Suriye’de özellikle Lazkiye limanın  bölgesini ve çeperini elde tutarak bu hayalinin bir bölümünü şu anda gerçekleştirmiştir. Aslında herkesin gözünden kaçan Rusların yaptıkları bir hamle daha vardır oda bizde doğup akan Fırat ve Dicle nehirlerimizin Orta doğudaki akan bölümünün alt çeperini de tutmuşlardır. Ruslar şimdi çok önemli bir hamle yaparak Ukrayna’ya savaş açarak özellikle Ukrayna’nın içinden geçip Kırım’a akan Dinyester nehrini tutmuş, Kafkasların en önemli nehri onların kontrol alanına girmiştir. Şimdi Rusların burada duracağını düşünmek aptallık olur çünkü Ruslar bundan sonraki hamlesi Balkanların ana kaynağı olan TUNA Nehrini elde etmek için bölgedeki tüm ülkelere sırasıyla savaş açabilir.

Kırmızı tehlike hattı Moldova, Romanya ve ardından Bulgaristan’dır öncelikli. Bu üç ülkeyi de kontrol altına alabilecek Ruslar hem nehirleri hem de Karadeniz hattının nerdeyse bizim bölge sularımız hariç ele geçireceklerdir. Suriye savaşı ile Ruslar Akdeniz’e inmiş Lazkiye’de hak kazanmış ve Fırat ve Dicle nehrinin Orta Doğudaki alanını tutmuş, şimdi de Kafkaslarda Dinyester nehri ve yazımda belirttiğim Tuna nehri stratejisini de uygular ise tüm stratejik ve jeopolitik coğrafya çeperimizdeki Deniz ve su havzalarını ele geçirerek büyük bir strateji barındırıyor olabilirler, atılacak tüm adımları an be an dikkatli bir şekilde izlemeli ve buna göre önlemlerimizi almalıyız.!

Mehmet Ömer Ulu

Türkiye'nin siyaset, medya ve gerçekçi haberlerinin yer aldığı haber portalı
Yazarın Son Yazıları