Yıllar önce takriben 2002 yada yıllarında nerdeyse 19 yıl önce bu kitabı okumuştum. O zaman Yazı İşleri Müdürlüğünü yaptığım Sultanahmet’teki ofisimiz Batı Trakya Dergisinde, mekanı Cennet olsun duayen Yazar-Gazeteci Necdet Sevinç abim, hocam, büyüğüm ve diğer yayın kurulumuz üyeleri ile bu kitabı değerlendirmiştik..! Necdet abi ofisin penceresinden dışarıya bakıp kitabı kastederek evladım mesele artık açık seçik bu kitap ile işin hangi boyuta evrileceğini belli etti; lakin yaş itibarı ile ben göremeyebilirim ama sen göreceksin ve hazırlıklarımızı şimdiden yapacaksınız diye sanki olacakları bir bir anlatmıştı.
“Göz ola dağın ötesini göre, akıl ola başına geleceğini bile” kadim atasözümüz o günlerden bu güne duayen gazeteci Necdet abi görmüş, anlamıştı. Daha önce kendisi Türkiye’de Misyoner Faaliyetleri, Türkiye’de Ermeni Meseleleri ve diğer kitapları ile ilgili kitap yazmak kısmet olmuş bir çok yapının faaliyetlerini yazıları ve kitapları ile ifşa etmişti. Rusya’nın Dönüşümü kitabının içeriğini anlamlandırmak ve konumlandırmak bizim için zor bir denklem olan mesele onun sayesinde çok kolay ve basit olmuştu. O yıllarda bu konuları derinlemesine inceleyen çok dar alanda başka duayenlerde vardı örnek Alev Alatlı, İlber Ortaylı vb bu duayenleri dinlemek ve izlemek o kadar kolay değildi, birde aktardıkları bilgileri çok ağır bir dil ile sunduklarından Necdet abinin bize aktardıkları bu günler için hedefi 12’den vurmuş gibiydi.
2002 2003 yılları Türkiye için bir çok meselenin bitişi ve bunun ile beraber bir çok konunun bu günlere kadar getirdiği meselelere hayat bulduğu yıllardı nerdeyse aradan 18 sene geçmiş, şimdi Şubat ayında Rusların dilde bir, dinde bir, ırk da bir oldukları Ukrayna’ya savaş ilan edip saldırmaları ile aynı 18 yıl önce dünyada yeni bir dönemin bittiğini ve yeni bir dönemin başlatıldığının adımlarını görmekteyiz. Ruslar 2012 yılına Fırat ve Dicle nehirlerinin alt bölgesi olan Suriye’de Lazkiye bölgesine gelerek hem Doğu Akdeniz’e inmiş Sıcak Denizler hamlesini yapmış hem de Fırat ve Dicle “SU HAVZA”larını tutmaya başlamışlardır biz buna bir taşla iki kuş vurma diyoruz lakin anlayana..!
Ukrayna’ya saldırmadan önce 2014 yılında Ukrayna’nın toprağı olan Kırıma girmiş ve burayı almış, şimdide 2022 yılında Donbas ve Luhansk bizimdir diye Ukrayna’yı işgal için şubat ayında ilk hamleyi yapmıştır.200 bin kişilik ordu ile Ukrayna’ya saldıran Ruslar nedense Dinyeper nehrinin diğer tarafına geçmemiş operasyonların yukardan aşağıya doğru çekerek, Dinyeper nehrinin kendi sınırlarına yakın olan bölgede kalarak Ordusunu Karadeniz’i çevreleyecek şekilde Odessa’ya kadar gelmişlerdir.
Buradaki hamleyi aynı Suriye’de yaptıkları gibi görebiliyoruz Akdeniz’in Doğusunu ele geçirip Suriye’de bulunan Fırat ve Dicle Nehirlerinin su havzalarını ele geçirdikleri gibi. Şimdide Kuzeyde en önemli alan olan “Su Havzası” Dinyeper Nehrini ele geçirip tüm Karadeniz sınır hattında bulunan devletleri teker teker elemine ederek Deniz ve Su havzalarını işgal etmeye çalıştıklarını görüyoruz. Bu hamleler ile Rusların duracaklarını zannedenler çok ama çok yanılacaklar çünkü bundan sonraki hamle açık açık önümüzde.
Kutup dairesinin Kuzey kısmında bu içine girdiğimiz 1000 yıllık yeni milenyumda Ruslar soğuk bölgelerde artık kalmak istemiyor. Karadeniz’i çevreleyen çürük devletler olan AB ve NATO ülkesi olan Romanya ve Bulgaristan’da bu işten yakın zamanda nasibini alacağa benziyor. Sebebi ise hem Karadeniz’i çevreleyen komşu devletler hem de Avrupa’nın içlerine kadar giren “TUNA Nehri” buradadır. Kış mevsimi Ukrayna’ya Savaş açan Ruslar İlkbahar ve Yaz döneminde ve devamında kim bilir kimlere neler yapar..? Deniz ve Su havzalarını ele geçiren Ruslar bundan sonra Tuna Nehrini çevreleyen ülkeleri kesinlikle rahat bırakmayacaklardır..!
1945’ten 2022’ye varan Soğuk Savaş dönemi Konvansiyonel Devletlerin Baş At ülkelerinden biri olan Ruslar için bitmiş, Ruslar artık Sıcak Savaşa başladığı dönemin ilk yılı olan 9 Mayıs Zafer Gününde; Rusların Devlet Başkanı “Vladimir PUTİN” tüm dünyanın gözlerinin içine bakarak bu güne kadar yaptıklarını ve bundan sonra yapacaklarını herkese anlattı canlı yayında. Putin’in bu güne kadar söylediği hiç bir şeyin çocuk oyuncağı olmadığını ve şakaya gelir bir yanının olmadığını biz çok iyi biliyoruz ve bundan sonrası için ne söylediyse de bunu da yapacaklardır..! Tüm NATO üyelerini Yarım saatte bitiririz derken isim vermeden herkesi kasteden Ruslar bu söylemlerinin ciddiye alınması gerekiyor çünkü NATO üye ülkeler içinde bizde varız ve diğer NATO ülkelerine nazaran en yakın sınır hattı da bizde. Attığımız adımları, yürüdüğümüz yolu 360 derecelik değerlendirme ve analizler ile defalarca yaparak ona göre hareket etmemiz gerekiyor Savaş ve Hastalık ile beraber ardından gelecek olan, başta Gıda ve Su Krizi “EKONOMİK KRİZ” gelecek olan dünyada; RUSYA’nın DÖNÜŞÜMÜ başladı bu hepimize sirayet edecek gibi gözükmektedir..!
Mehmet Ömer Ulu