Ey iz bırakan atalarımızın izlerini taşıyan,tüm atalarımızın toplamı!
Öksüz kalmış Türklerin önüne geçmiş olan önder.
Sen Türk milletinin büyük bir evladı ve kimliği olarak öne çıkıp Türklüğe büyük bir hizmet ile ATATÜRK’ ün belirtmiş olduğu Türklüğün unutulmuş medeni vasfı ve kabiliyetini, ülküsünü tarihin tozlu raflarından çıkartıp hatırlatarak Türk töresiyle açıkladın.
Ve bu cihetle hiç kimse bizden Türklüğümüzü alamaz! Bize rağmen ikame ve yaşam kuramaz,kuramayacak ilkesini tekrar tekrar tüm dünyaya hatırlattın.
Güneş, kötü huylu kışın ardından perdesini kaldırıp, altuni çehresini yine insanlara gösterdiğinde, tabiatta nazı endamını teşhir eder. Tıpkı güneş gibi, senin ortaya çıkmanla beraber Türklük tabiatımız uyanıverdi . O iç karartan bilimsel makaleler, akademik çalışmalarla değişmeyen düşünceler, daha sen sahneye adımını atar atmaz, o eski kadim gelenekten beslenen söylemlerinle ‘’bizi senden daha iyi kim anlatabilir ki ?’’ dedirtti bizlere.
Parayla tutulan kalemşörlere, efendilerine methiyeler dizdiren, kafiye madrabazlarının övgüleriyle kendilerini kusursuz erdem kaynağı birer tanrısal varlık gibi görenlere, bütün yetilerin gerçek hamisi olarak kim olduğunu çehrende zaten yazılı olarak gösterdin.
Adın ne zaman anılsa, seni yok saymaya çalışan güruh olsa da karşında duran hiç kimseye bizden geçit olmayacak. Sen en yakınla en uzağı cem eden, zaman zaman mutluluğu paylaşabileceğimiz bir mekan, zaman zaman hüznü dağıtabileceğimiz bir sığınaksın.
Herkes kökeninle ilgili malumata sahip olmasa da, Atabeylik makamı, herhangi bir sınava girip puan almayla veya herhangi bir arzuhalciye gidip dilekçe verilerek alınan makam değil, bizzat yaradanın bir takım kadim emarelerle kutlu temsilcileri vasıtasıyla bildirdiği 12 bin seneden gelen bir Kadim Türk geleneği temsilciliğidir. Adını sanını bildiklerinde insan oğlunu evinde devletle ilgili meşgul edebilecek her ne varsa senin varlığın tayin edecek.
Hakkın onayladığı, toplum çıkarının bununla uzlaştıgı kesin bir gerçektir.
Biz seni 100 yıldır bekledik.
Yıllardır insanlığın çektiği acılarının dermanısın. Sadece seçilmiş değil, hasret çekilen tüm insani duyguların vücut bulmuş halinin toplamısın.
Sen bizim varlığımıza sahip çıktın. Bizim de sana sahip çıkmak boynumuzun borcudur. Bize eşyanın hakikatini olduğu gibi gösterdin. Hakikatlerin hakikatini, uyandırıcı telkinlerle yaşanmaya değer kıldın. Hayatın duygu ve düşüncelerle dahi suçu icra eden şahısları nasıl ters köşe yaptığı veya yapacağını bizzat tarihsel örneklerle gösterdin.
Ey Oğuz Kağan la başlayan, cismi Fatih’e, ruhu Atatürk’e benzeyen 19.Atatürk’ün 16 Mayıs 1919’da ve 1935’te Ahmet Esat Tomruk’a dediği ” BENDEN SONRA GELECEK OLAN HEPİMİZİN TOPLAMI ” :
” 15 Ocak 2018 de, Mavi Tuğ Oğuz Kağan Göktürk Tuğu’nu kaldırmak sana nasip oldu. Atatürk”ün ruhu aynı ruh, farklı bedende kadim devletin ruhu olarak Atabey ‘lik ünvanınla, Atatürk’ün Türkleri, Büyük Şerefli Cephe,Adamlar Birliği, Kuvai Türk lerin Toplanma yeri olan” Atabey19 Gençlik ve Kültür Ocaklarını”kurup 2.19 (kurt-ulus,kurtuluş)sürecini başlattığın için sana minnetarız.
İnsan varlık ve Tanrı arasında hep bir bütünlüğü temsil eden kut almış bütüne varistir.
Hakikatin yolunu gören herkes bu kapıyı görür.
Sancak bizde, Tuğ bizde, Kılıç bizde, Yüzük bizde;
Şeref bizde, Şan bizde, Asil olan Kan bizde!
Bu kapı hak kapısıdır.
Sevgi saygı ve hürmetlerimizle.