İlber ORTAYLI “ Mülteci dediğin 10 bin olur, bilemedin 50 bin olur , onlarda geçici statüyle, şartlar iyileşince kendi ülkelerine gönderilir. Gayriresmi 13 milyon mültecinin olduğu bir ülkede mülteci değil üstü örtülü bir istila vardır. Bu ileride Türkiye’nin başını çok ağrıtacaktır”. Bu “SIĞINMACILIK” falan değil; bu, yerli işbirlikçilerin yardımıyla yapılan planlı bir İSTİLA . Bu bir BEKA ve ULUSAL GÜVENLİK sorunudur. Ülkemize mülteci adı altında getirilen Suriyeli, Afganlı ve diğerleri demografik yapımızı bozmaya yöneliktir. Bu ülkede yaşayıp bu ülkeye hainlik yapan Arap sevicileri bunun hesabını er geç vereceklerdir.
Filistin’e yerleştirilen Yahudilerin Filistin topraklarına nası sahip çıktıklarının belgesidir. Fahrettin ALTAY , ulusal kurtuluş savaşında süvari komutanlığı yapmış İzmirli bir komutandır. Ulusal kurtuluş savaşı başlamadan önce Filistin’de görev yaptığı yılları şöyle anlatmaktadır. “Akdeniz’in Doğusu boyunca uzanan Filistin iki kısımdır. Birisi Kuzeyden Güneye uzanan dağlık, diğeri deniz boyunca uzanan alçak arazidir. Dağlık bölgede yaşayan köylüler havanın güzelliğinin tesiri ile olacak daha zinde ve çalışkan, alçak arazideki halk ise daha çelimsiz ve uyuşuktur. Sahildeki kasabaların ticaret ve gemicilikle geçinen halkı ise az çok kültürlü insanlardı. Bizim idaremizde olan bu bölge, merkezi Kudüs olan müstakil bir sancak(il) idi. Hükümetin en büyük meşgalesi Kudüs’te Hıristiyanların büyük yortu günlerinde mezhep kavgalarına mani olmaktı. Bu güzel bereketli bölgenin istidadı ile mütenasip kalkınmasına çalışılmıyor, daha doğrusu kıymeti takdir edilmiyor, herşey olduğu gibi bırakılıyordu ve işte ŞİMDİKİ İSRAİL DEVLETİ’ nin TEMELİ bu şartlar içinde atılmıştı.1882 yıllarında Rusya’da Yahudiler aleyhinde meydana gelen harekette kovulan, kaçan kültürlü ve zengin Yahudiler barınacak bir yer aramışlar, İNGİLİZLERİN ricası üzerine de SULTAN HAMİD bunların FİLİSTİN’de boş yerleri satın alarak yerleşmelerine müsaade etmiştir. Özellikle sahile yakın olan yerleri satın almışlardır. Gittikçe zenginleşen bu insanlar bir taraftan çalışma temposunu hızlandırırken bir taraftan da köylerini imara devam ediyordu
Zamanın Kudüs mutasarrıfı(valisi) Yahudilerin bu şekilde çoğalıp kökleşmesinden ürkmüş ve durumu bir raporla İstanbul’a bildirmiş, işte bundan sonradır ki SULTAN HAMİD BUNLARIN BURALARDA ARAZİ ALMASINI YASAK ETMİŞTİR.
Filistin’e mülteci olarak gelen Yahudiler zamanla yerleşerek, Filistin halkını o topraklardan kovmak için ellerinden geleni yapmışlar ve halen de yapmaktadırlar. Şu anda ülkemize mülteci olarak getirilen Suriyelİsi, Afganlısı da bir kaç yıl sonra bazı güney illerimizde aynı durumu bize yaşatmaya çalışacaklardır.
Suriyeliler savaştan kaçmadı, bize de sığınmadılar. Suriyeliler kasıtlı olarak getirildiler. Çok daha kapsamlı ve derin bir proje için getirildiklerini herkes anlayacak ama iş işten geçmiş olacak.
Bu mültecilerin çocuklarından dolayı okullarımızda Eğitim Seviyesi çok düştü.” herhangi bir milletin yok edilmesi için atom bombası kullanılması gerekmez, sadece eğitimin kalitesini düşürmek yeterlidir.
Şehirlerde mültecilere karşı direnmek lazım. Demografik yapımızı bozdurmada Atatürk Atabey19 Türk Ocaklarında Büyük Şerefli Cephede birleşmemiz, toplanmamız gerekiyor. Atatürk’ün bıraktığı yerden devam etmek, torunlarımıza, çocuklarımıza yaşanabilir bir vatan bırakmak istiyorsak Atabey19 Türk Ocaklarında toplanalım.
Esen Kalın
Hüdayi Kayhan