Kuşaklararası Çatışmalar

Yayınlama: 19.11.2022
12
A+
A-
01. 01. 1956 Tarihinde Denizli ili Bozkurt ilçesi Yenibağlar köyünde dünyaya geldim. Babamın işi dolayısıyla 1961 yılında Ege Bölgesinde Kurulu olan İzmir'e yerleştik. İlk -orta- lise- üniversite öğrenim hayatımı İzmir'de tamamladım. Uzun Hasan İlkokulu- Sıdıka Rodop Ortaokulu -Namık Kemal Lisesi -Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Matematik Bölümü 1980 yılında bitirdim.1982 yılı Ocak 15 ‘de Mersin ili Tarsus ilçesi Gülek Ortaokulunda matematik öğretmeni olarak göreve başladım. 1986 yılında Nevşehir ili Gülşehir ilçesi Tuzköy Ortaokulu'na matematik öğretmeni olarak tayinim çıktı .1989 yılında İzmir ili Buca ilçesi Ömer Seyfettin Ortaokuluna matematik öğretmeni olarak tayinim edildim .1990 yılında Ömer Seyfettin Ortaokulunda Müdür Yardımcısı oldum sonra müdür başyardımcısı görevlerinde bulundum. 1993 yılında Buca Gazi İlköğretim Okulu'na müdür ve matematik öğretmeni olarak atandım. Burada 2003 yılına kadar görev yaptım. Buca Hoca Ahmet Yesevi lisesinde 2004 yılında okul müdürü olarak görev yaptım. 2000-2003 yılları arasında Buca Akademi motorlu taşıt sürücü kursunu çalıştırdım. 2001-2003 yılları arasında Buca Özkay bilgisayar dershanesi'nin çalıştırdım. 2003 yılında Konak Şehit komando er Fatih Özcan İlköğretim Okulu'na müdür olarak tayinim çıktı. 2003 yılından itibaren matematik alanında ders kitaplarının yeterli olmadığını düşünerek ilkokul birinci sınıftan ortaokul üçüncü sınıfa kadar yardımcı matematik ders kitaplarını eşimle beraber yazarak baskısını yaptık. Dağıtımını Ege bölgesine yaptırdık Bu arada İzmir M.T.K.A sitesinde matbaa açarak yazımını yaptığımız kitapların baskısını yaptık. 2008 yılında öğretmenlikten emekli oldum. Bir süre dinlendikten sonra İzmir ili Tire ilçesinde Özel Tire Doruk sağlık meslek lisesini açtım(2012). 2020 Eğitim Öğretim Yılının bitimine kadar Tire'de kaldık. Oradaki Okulu devrederek şu anda işletmesini yaptığımız Özel Aytürk Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ile( iki bölüm var sağlık alanı hemşire yardımcılığı- Adalet alanı zabıt katipliği bölümü) Özel Bayraklı akşam Lisesi'ni devir aldım. Şu anda buranın işletmesini yapıyorum Özel Aytürk M.T.A.L’ nın aynı zamanda okul müdürlüğünde yürütüyorum. Özel Eğitim okulu- Anaokulu- İlkokul- Ortaokul- Anadolu Lisesi Fen Lisesi spor lisesini 60.000 metrekare üzerinde kampüs şeklinde kurarak işletmek istiyorum
+ Daha Fazla

    BB (baby boomer) kuşağı dediğimiz 1944-1965 doğumlu insanların;

    -Delinen pantolonlarına yama vurmaları,

    -Yıpranan giysilerini onarmaları,

    -Sökülen ayakkabılarını dikmelerini,

    -Patlayan futbol topunu sağlamlaştırmalarını,

    -Bozulan radyoyu tamir ettirmeleri, sırf yoksulluktan değildi. Sadece tutumluluktan da değildi. Onlar bunları yapmakla kendinden sonraki nesile çok önemli bir mesaj veriyorlardı.

    Onlara;

    -Eşleriyle araları açıldığında alternatiflere yönelmeden aralarını düzeltmelerinin mümkün,

    -Çocuklarıyla aralarına kara kediler girdiğinde bu durumun vakit geçirmeden telafi edilmesinin gerekliliğine,

    -Arkadaşlarıyla, komşularıyla, dostlarıyla bağları koptuğunda yenilerini aramakla vakit kaybetmeyip, aralarındaki bağları tekrardan bağlamalarının kaçınılmaz olduğuna, müthiş bir örnek için, onların böyle bir yetenek geliştirmeleri için onlara “prototip” olmaya da çalışıyorlardı.

    Yani bir yandan yeni nesilin;

    -Onarıcı,

    -Telafi Edici,

    -Tamir edici,

    Arabulucu, 

    Özellik kazanmasına önayak oluyorlardı. Onların bu çabalarının “çaresizlikten, yoksulluktan, fakirlikten veya cimrilikten” ileri geldiğini düşünen 1965-2000 kuşağı olan “X” ve “Y” nesili bu mesajı alamadı. “Z” jenerasyonu da bu atıcı, değiştirici, vazgeçmeye hazır, çabuk sıkılan nesilin özeti olarak hayata girdiler.

    Bu nedenle yeni kuşak ;

    -Aşırı alıngan,

    -Aşırı özgürlükçü,

    -Kendinin ne kadar verdiğini değil de, ne kadar aldığını önemseyen,

    -Eşiyle bozuştuğunda,

    -Çocuklarıyla anlaşmazlık yaşadığında,

    -Arkadaşlarıyla atıştığında,

    -Komşusu ile tartıştığında,

    Ortamı  yumuşatmayı, aralarını   düzeltmeyi,  başarabilmeyi düşünmediğinden, düşünmeyi bile beceremediğinden onları “değiştirmeyi” seçmek gibi stratejik bir hatanın içine düşebilir.

    Söz gelimi;

    -Bana arkadaş mı yok?

    -Başka komşu mu yok?

    -Hiç dert değil, elimi sallasam ellisi,

    -Küserse küssün, gibi “sanal efelik” taslayarak fıtratını bozabilmektedir. Bu nedenle  önceki kuşak onlar için “nereden türedi bu yeni nesil?” diyerek hayretini ifade etmek zorunda kalabiliyor. Yani onların beceriksizliğine vurgu yapıyor.

    “Ata kızarak eşeği yol arkadaşı seçenin gideceği yer ağırdır.

    Fidel Castro diyor ki,

    “Soygun felsefesine son verirseniz, savaş felsefesi de ortadan kalkar. Mustafa Kemal Atatürk’ün yaptıklarını ben asla başaramazdım, asıl devrimci Atatürk’tür. Bu kadar büyük devrim yaptım, ama Mustafa Kemâl Atatürk’ün yaptıklarını başaramazdım.

    Sakın kendinize başka esin kaynağı aramayın”

    Şadi Şirazi “kötülüğe kötülükle cevap vermek kolaydır. Gerçek yiğitlik, kötülüğe iyilikle cevap vermektir”.

    Çocuklar doğduklarında;

    -Paylaşımcı değildir, öğrenmeleri gerekir,

    -Merhametli değildir, öğrenmeleri gerekir,

    -Neyin doğru, neyin yanlış ve sınırları bilmez, öğrenmeleri gerekir,

    -Vicdanlı ya da empatik değildir, öğrenmeleri gerekir,

    -İyilik sadece doğuştan gelmez, öğrenmeleri gerekir.

    Haydi Cumhuriyetin Öğretmenleri görev sizin. Cesaretli olmanız gerekiyor. “Cesaret hiç korkmamak değil, korkuya rağmen devam etmek, korkuya hükmetmektir.

    İnsan varoluşundan bugüne kadar hep kutsal değerleri arayıp durmuştur. Oysa en önemli kutsal değerler dilindir, milletindir, vatanındır, Atandır, Bayrağındır ve bunlara sahip olmanı sağlayan baş mimar Mareşal Gazi Mustafa Kemâl ATATÜRK’tür.  UNUTMA 

     Esen Kalın

    Hüdayi Kayhan

    Türkiye'nin siyaset, medya ve gerçekçi haberlerinin yer aldığı haber portalı