Türk Töresi ve Kadın Bakış Açışı

Kurtuluş savaşında savaşan dedelerimiz ninelerimiz nasıl bizim ATALARIMIZSA onlara nasıl sevgi ve saygı duyuyorsak, bu topraklarda doğacak çocuklarımıza ve torunlarımızda bizlerin yani Türklüğün yani Atatürklerin gelecek neslidir. Gelecek olan IRKIMIZDIR. Onlarda gelecekte görevlerini tamamladıktan sonra Türklerin Atası olacaklardır yeni nesillerde… 

Mustafa Kemal Atatürk Kıymet verdiğimiz TÜRKLÜĞÜN FİKİR liderlerinden sadece Bir tanesidir ve Türk Tarihinde bize en yakın yaşayan Ata Türk’tür. Yani Türklerin Atalarından bir tanesidir.  

Bizim Fikir liderimiz Kan Hafızamız da Saklıdır. silsile bellidir, Başbuğ METEHAN’dan Başlar, Son Başbuğ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’e kadar geçen süredeki TÖREMİZ’dir. 

Şayet Bu ülkede TÜRK TÖRESİNE uygun yaşanılmış olsaydı; son 60 yıldır Ülkemizde yaşanılan Ne 12 Mart, Ne 12 Eylül, Ne 28 Şubat, ne de 15 Temmuz yaşanmazdı. 

Yaşansa bile Türklük, Atatürkçülük kazanacaktı. 

Şimdi soruyorum Türk Birliği istemek, Atatürk’ün getirdiği sistemi yani Türk Töresini yaşamayı isteyerek bilimle, inançla Milli bilinç, milli kalkınma, milli birlik, ırk birliğinin nesi kötü? 

Eski Türklerde, toplumunun hoş karşılamadığı suçlar oldukça ağır bir şekilde cezalandırılmaktaydı. Daha doğrusu bu hususta kanunlar, son derece sert ve tavizsiz idi. Adam öldürmek, barış zamanı kılıç çekmek, zinada bulunmak, hayvan kaçırmak, soygunculuk ve hırsızlık yapmak gibi fiiiler kesinlikle yasak idi. Bu suçları işleyenler idam edilir, malları devlet hazinesine alınır ve aile fertlerinin hürriyetleri kısıtlanırdı. Irza tecavüz de ağır suçlardan sayılırdı. Bu da bazen idamı gerektirirdi. Hafif suçlar ise, 10 günü aşmamak üzere hapisle veya bedel ödetmekle cezalandırılırdı… 

Şimdi ise Töre tecavüz edilen kızın öldürülmesi veya tecavüz edenle evlendirilmesi şeklinde… bu mudur adalet??? Bu mudur Türk Töresi… Her şey Arap kültürü yozlaştırılmış, iğrenç hale gelmiş… 

Kız çocukları istemedikleri ile evlendirilmezdi… hatta güreş tutuşurlar erkek kendisini yenemezse evlenmezdi. Savaşta birlikte savaşır, avlanır, tarım yapar… çocuk olunca kısa bir süre evde kalır… sonrasında yine aynı paylaşımlara devam ederlerdi.

Eski Türk toplumunda iç dayanışma son derece kuvvetli idi. Daha doğrusu toplum “yardımlaşma ve yarışma” içinde yaşıyordu. Bunlardan yardımlaşma, toplumu daima birlik ve dayanışma içinde tutuyordu. Öyle ki, bütün halk, ihtiyaç halinde birbirine yardım eden âdeta bir aile gibiydi. Toplumda, maddeten ve manen zayıf olduğu için ezilen insan hemen hemen yoktu.  

Yarışma ise, toplumun bütünüyle ilerlemesini sağlıyordu. Her ikisi de birleşince ortaya daima canlı, hareketli, dinamik ve güçlü bir toplum çıkmaktaydı. 

Namusu hep kadınlara yüklemiş Türklerin olmayan garip töre. Ama en çok da, erkeğim diyen erkeğe lazımdır namus. Namus sadece cinsellik değildir. Hak yememektir, yalan söylememektir, gücü yeterken güçsüzü ezmemektir, kimsenin namusuna yan gözle bakmamaktır namus. İşte Türkün Töresidir bu… 

1. SAFİYE AYLA Klasik Türk Müziği ya da bizim kullandığımız adıyla sanat müziğinin ilk kadın sanatçılarından. Sesiyle, duruşuyla inanılmaz güzel ve örnek bir figür İstanbul Kadırgalı olan Safiye Ayla müziğe piyano çalarak başlamış. Atatürk’ün en sevdiği sanatçı olarak da tanınır. Tüm servetini Türk Eğitim Vakfı’na bırakarak ayrıldı aramızdan. 
2. Mualla Eyüboğlu İLK KADIN MİMARLARDANDIR. KÖY ENİSTÜTÜLERİNİN YAPIMINDA ÇOK KATKISI OLMUŞTUR. 
3. REFET ANGIN; Cumhuriyetin ilk kadın öğretmenlerinden. Babası Atatürk’le cephede savaşmış bir Kuva-i Milliye üyesi idi. Mustafa Kemal Atatürk ile yolları birçok kez kesişen Refet Angın, birinci karşılaşması olan ilk okul yıllarında Atatürk’ün “Büyüyünce ne olacaksın çocuk?” sözüne, “Öğretmen” diye cevap verir. İkinci karşılaşmalarında ise Öğretmen Okulu öğrencisidir ve Atatürk’e “Bakın sözümü tuttum Paşam. Öğretmen olacağım.” der. Matematik öğretmeni olmak istemesine rağmen Atatürk’ün isteği doğrultusunda tarih öğretmeni olur. Sayısız öğrenci yetiştiren bu cumhuriyet öğretmenini saygıyla anıyoruz.
4. Sadiye Hanım, Kılıçkaya Belediyesi eski başkanıdır. 1930 yılında, bugün Artvin ili Yusufeli ilçesine bağlı Kılıçkaya beldesinde Belediye Başkanı seçilerek, “Türkiye’nin İlk Kadın Belediye Başkanı” oldu 
5. SUAT BERK İlk kadın hakimlerimizden. Hakim olarak tayin edilen üç kadından biri. 21 yaşında hakimliğe başlayan Berk: “Ben zannederdim ki herkes mahkemeleri dinlemek için, işleri olanlar geliyor, meğerse hakim kadını seyretmek için geliyorlarmış” diyen hukukçumuzdur. 
6. DR. SAFİYE ALİ  Türkiye’nin ilk kadın doktoru. Osmanlı İmparatorluğu döneminde çeşitli hizmetleriyle tanınmış bir ailenin kızıdır. İstanbul’da Robert Kolej’i bitirdikten sonra, maddi güçlüklere rağmen Almanya’da tıp eğitimi aldı ve böylece Türkiye’nin ilk kadın doktoru oldu. Almanya’da II. Dünya Savaşı sonrası yaralıları iyileştirdi. Türkiye’ye dönmesinin ardından, kansere yakalanarak vefat etti. 
7. SEMİHA BERKSOY İlk Türk kadın opera sanatçısıdır.  
8. SABİRE AYDEMİR Türkiye’nin ilk veteriner hekimi.  
9. SÜREYYA AĞAOĞLU Türkiye’nin ilk kadın avukatı ve kadın hakları savunucularındandır.  
10. SEMİHA ES  İlk Türk kadın savaş muhabiri ve fotoğrafçı. 
11. Ayşe Âfet İnan, Türk sosyolog, tarihçi ve akademisyen. Mustafa Kemal Atatürk’ün mânevî kızıdır. Cumhuriyetin ilk tarih profesörlerinden olan Âfet İnan, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde ilk Türk devrim tarihi kürsüsünü kurmuştur. 
12. Keriman Halis ilk dünya güzelimiz… 
13. Sabiha Gökçen ilk savaş pilotumuz… 

SÖZLERİ 

1. Ey kahraman Türk kadını; sen yerde sürüklenmeye değil, omuzlar üzerinde yükselmeye layıksın…
2. Dünyada her şey kadınların eseridir… 
3. Daha emin ve daha doğru olarak yürüyeceğimiz bir yol vardır. Büyük Türk kadınını çalışmamıza ortak etmemizdir.
4. Bizim dinimiz hiçbir zaman kadınların erkeklerden geri kalmasını talep etmemiştir. 

Bu Karanlık günlerde ilerlerken Ata Türkün meşalelerinden, yolundan sakın ayrılmayın… Karanlığın içindeki fısıltılara kötü şeylere takılmayın… Takip edin bizleri elimizi bırakmayın birlikte yürüyelim aydınlık ve güzel günlere.. 

Net olun netlik istiyorsanız… Atatürk’ün yoluna girin artık… Atatürkçülük yolu Net görüş netlik sağlar her zaman… Vazgeçmek yok… Bu zamanları iyi değerlendirin ya yol alın, ya da yol da kalın… Seçim sizin… bizden söylemesi 

Değerli Hanlarım ve Beylerim; Diyorum ki Biz Türkler Atatürkçüler, Çalışkanız ve dürüstüz en iyisini yapacağımıza eminim. Çünkü karakterli ve yetenekli insanlara sahibiz. Sevgiyi öğretmeliyiz. Özgürlük ve cesaret kıstasımız olmalı. Bugünden itibaren artık milat olarak görün ve ATATÜRK olun. Bu sadece benim değil hepimizin işi olmalı. Öğrenmelisiniz, gelişmelisiniz. 

Daha Atatürk’ün ne olduğunu bilmiyorsunuz. Atatürk Atası Türk olan demektir. Bilge kağan dan başlayıp Mustafa Kamal’a kadar tüm Hakanlar halihazırda Atatürk’tür. Alparslan bir Atatürk’tü. Ertuğrul Gazi bir Atatürk’tü. Avrupa’yı ayaklarının altında ezen Atilla bir Atatürk’tü. Geçmişimizde olan Türk olmanın ne demek olduğunu bilen bütün hanlar hakanlar birer Atatürk’tü. 

ATABEY TÜRK OCAKLARI Olarak Amacımız, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Yönetim Sistemini , Türk Milletinin Yaşam Kültürünü ATATÜRK gibi , ATA TÜRK ‘e, Doğaya, Akla, Bilime ve mevcut Hukuka göre yeniden tesis etmektir.  

Mete Han’dan Uluğ Başbuğ Gazi Mustafa Kamal Atatürk’e Türk Soyundan geliyoruz. Başbuğ Gazi Mustafa Kamal Atatürk’ün izinde, TÜRKÜN TÖRESİ ile… 

NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE 

Sevgi ve Saygıyla…

#TürkO

Tolga Akyel