ŞARTLARA HAKİM OLABİLMEK

Yayınlama: 13.12.2020
10
A+
A-
1967 Ankara doğumlu, Evli ve Üniversite mezunudur. İşadamı, İktisatçı ve Bilgisayar Yazılım Mühendisi olup Yazılım Şirketi sahibidir. Aikido 5.Dan Kıdemli Antrenörü ve Basketbol Antrenörüdür. Kamu ve Özel Sektörde Yöneticilik yapmıştır. Atabey19 Türk Ocakları Derneği Kurucu Başkan Yardımcısı, Genel Sekreteri görevlerini yürütmektedir.

    Hindistan da bir köyde yaşlı bir bilge adam yaşarmış.Efsaneye göre kendisine her sorulan soruya yanıt verebilirmiş. O yörede yaşayan iki genç, bilge adamı şaşırtmak için küçük bir kuş yakalayıp oturduğu yere doğru yol almışlar. Gençlerden birisi, arkasında kuşu saklayıp, bilge adama kuşun canlı mı ölü mü olduğunu soracakmış. Bilge adam canlı derse kuşu öldürecek, ölü derse havaya bırakacakmış.Böylece, bilge adamın yanına gelip “elimde ne var?” diye sormuşlar. Bilge adam,”bir kuş” diye yanıtlamış.”canlı mı ölü mü?” diye sorunca da bilge adam şu karşılığı vermiş: “Bu sizin elinizde, yaşam ve ölüm gücünü ellerinizde tutuyorsunuz.”

    İşte bu öyküden de anlayacağımız gibi başarıyı ve başarısızlığı hep ellerimizde tutuyoruz.
    Başarısız insanların mazeretleri hep diğerleridir. Nedense kusuru kendinde aramazlar. Bir türlü kusuru kendimizde arama ve bunu itiraf etme gibi bir erdemimiz olmamıştır. Belki de böylesine bir toplumsal yozlaşmayı yaşamamız bundandır.

    Bazı değerlerimiz, çok cidi şekilde zedelenmekte ve sarsıntı geçirmektedir.. Bunları iyileştirmek adına hiçbirimiz elimizi taşın altına koymuyoruz.Sadece eleştirmekle yetiniyoruz. O yozlaşmada bizlerin katkıları olduğunu hiç hatırlamıyor ve giderek yozlaşmanın bir parçası haline geliyoruz.
    İşte bu noktada ya şartlara teslim olacağız yada zorlayarak ve kendimize bir yer edinerek ŞARTLARA HAKİM OLCAĞIZ.

    Liderler, şartları zorlayarak, standartlarını yükselterek şartlara hakim olan kişilerdir.
    Şartlara hakim olanlar;

    -İçindeki potansiyelin farkına varanlardır.
    -Engelleri sıçrama tahtasına çevirenlerdir.
    -Korkuyla yüzleşip, korkuya meydan okuyanlardır.
    -Zorluklar karşısında çaresiz kalmayanlardır.
    -Başarısızlığa uğradıklarında pes etmeyenlerdir.

    Şartlara hakim olanlar, yaşamları üzerinde güçlü bir denetimleri olduğuna inanan insanlardır. Yollarında, karşılarına çıkan yaşantılar ne olursa olsun, onlara daha uygun ve gerçekci tepkiler vermeyi seçerler. Bu insanlar zorunlu değişim rüzgarlarına çok daha az endişe ve sıkıntı duyarak ayak uydurmayı öğrenirler. Gelecek büyüme ve değişim fırsatı olarak kabul ettikleri, geçmiş hatalarından önemli dersler alırlar.

    İşte bu anlamda şartlara teslim olmak yerine şartlara hakim olmak istiyorsak, yaşamımızda yapmamız gereken en güç ve zorlayıcı şeylerle uğraşmayı ertelemekten kaçınmalıyız.

    Bir nehire düşseniz veya boğulmak üzere olsanız, başınıza gelenlerden dolayı nehiri mi suçlarsınız, yoksa daha akla yakın bir biçimde doğru düzgün yüzmeyi öğrenmediğiniz için kendinizi mi suçlarsınız.
    H.Warsworth Longfellew; “zafer ve yenilgi kalabalık caddelerin yaygarasında ve alkışlarında değil, kendi içimizdedir.”diye yazmıştır.Her insanın, hayatının her alanını zenginleştirmeye yetecek kadar yeteneği, fikri ve fırsatı vardır. Şartlara teslim olanlar, hiçbir zaman yeteneklerini geliştirmez ve fikirlerini zorlamazlar. Olumluyu görme yerine olumsuzu görmeyi tercih ederler. Dünyaya yeni gözle bakmayı redderler. Bir ozanımız dediği gibi; “ormanı görmedik, ağacı gördük, dünyaya tek gözle baktığımızdan.”

    Sevgili dostlar, Emerson’un şu sözleri şartlara hakim olma adına referans olacaktır. “Doğa akıcıdır, durağan değildir. Ruh değiştirir, şekil verir, yaratır. Her ruh kendine bir ev ve bu evin etrafında bir dünya yaratır.Öyleyse dünyanın, sizin için var olduğunu bilin.Neyi görebiliyorsak, oyuz.

    Sizde Adem’in sahip olduklarına sahip olup, Sezar’ın yapabildiklerini yapabilirsiniz.Adem,evine Cennet ve Cehennem demişti; Sezar kendininkine Roma, sizin evinizin adı da, bir meslek, iş, sanat veya sivil toplum kuruluşu olabilir.Öyleyse kendi dünyanızı kurun. Hayatınızı, aklınızdaki fikre nekadar çabuk uydurursanız, alanınız o kadar genişleyecektir.”

    Eğer düşüncelerinizi kontrol edebilirseniz, duygularınızı belirliyebilir ve belli bir durumda nasıl davranmanız veya tepki vermeniz gerektiğini seçebilirsiniz. Bu şu demektir: Artık içine düştüğünüz hiçbir durum için şartlarınızı suçlamayacaksınız. Yaşamımızı, yaptığımız ve çoğunlukla yapamadığımız seçimlerimizin ışığında incelemeyi başarabilirsek, ne hissettiğimizden sorumlu olan kişinin kendimiz olduğunu görürüz.

    Yaşadığımız dünyayı kendimiz seçeriz. Bernard Shaw şu sözleri ile bunu nekadar güzel dile getirmiştir; “İnsanlar başlarına gelen her şey için hep koşulları suçlarlar.Ben buna inanmıyorum. Bu dünyada başarılı olan kişiler, kendi istedikleri koşulları ve bu koşulları bulamadıklarında yaratabilenlerdir.”
    İnsanın başarısı, şartlara hakim olma gücünü elde ettiğinde ortaya çıkar. Bir Bilge şöyle diyor; “ hayatta başarılı olmak için, çevrenizde olup biten olaylarla karşılaşmak için nasıl vites değiştireceğini öğrenmelisin. Eğer kendi vitesinizi nasıl değiştireceğiniz üzerinde bir denetiminiz olmazsa, kim olursanız olun hayat sizin için bir felaket haline gelecektir.Kendi enerjinizi nasıl denetleyeceğinizi mutlaka öğrenmelisiniz.

    Koşullara hakim olma becerisi sayesinde, günümüzün çok boyutlu çevresi için birer birey olarak varlığımızı sürdürüp gelişmeyi başarırız.İşimizde yükselmenin yanısıra, kişsel refahımızın ve mutluluğumuzun artması da çogu kez koşullara hakim olma becerimiz sayesinde gerçekleşmektedir.
    Dilerim, koşullara hakim olmayı sağlayan şu altı ana adım yaşamınızda rehberiniz olsun:

    1- Kendini ifade eden biri olmak,
    2- İçindeki sese kulak vermek,
    3- Tecrübelerden dersler almak,
    4- Doğru kimselerin tavsiyelerinden birşeyler öğrenmek,
    5- Kendini vizyonun rehberliğine bırakmak,
    6- Engel tanımaz bir ruha sahip olmak.

    #TürkO

    Tolga Akyel

    Türkiye'nin siyaset, medya ve gerçekçi haberlerinin yer aldığı haber portalı