Yoğun bir siyaset gündemi ve bu gündemin içinde, ekonomik sıkıntılarla boğuşan bir toplumuz. Herkesin en önemli derdi geçim sıkıntısı, elbetteki bu durum benim içinde geçerli. Geçim sıkıntısı, işsizlik, enflasyon, terör, Fırat’ın doğusuna yapılacak operasyon, Trump’ın Türkiye’yi tehdit etmesi ve tabii ki 2019 Yerel seçimler şu zamanlardaki gündem konuları. Bu konuları geçmişte yazmış olduğum gibi, ilerleyen günlerde de, Türkiye gündemine bağlı kalarak yazmaya devam edeceğim.
Ancak bu yazımda, seçimlerden sonrasına değinmek istiyorum. Ne değişecek ? veya Ne değişmeli ?. Seçimlerden sonra Türkiye’yi nasıl günler bekliyor ?. Ekonominin, güvenliğin, ifade özgürlüğünün, demokrasinin ve en önemlisi hukuk ve adaletin daha kötüye gideceğine şüphe yok. En önemli soruda şu, Bugünkü partilerin siyasal ideolojileri gerçek Atatürkçülük ilkelerinde mi ? yada Muhalefetin azınlık değilde, çoğunluğu ele geçirmesi için ne yapması gerekiyor ?.
Mevcut siyasal partilerin ideolojilerini saat tasviri ile açıklamak istiyorum. Önümüze bir saat aldığımız zaman, 9 yönü Sol görüş, 3 yönü Sağ görüşü temsil etsin. 9 yönü mevcut tam sol partiler, 3 yönü ise Refah partisi gibi tam Sağ partilerin olduğu yöndür. Saatin 10 yönü Chp’yi, Tam 12 yönü İyi Parti’yi, 1 yönü Mhp’yi, 2 yönü ise Akp’yi gösteriyor. İşte burada kritik nokta, yani bizim boşlukta olmamızın veya kararsız yada partisiz olmamızın sebebi saatin 11 yönüne bakan hiç bir partinin olmaması. Bazı kişilere göre bunun hiç bir ehemmiyeti olmayabilir. Yani kurulmuş olan mevcut partiler ile, tercihini yapmak bu insanlar için birinci sırada gelebilir. Ancak şu unutulmamalıdır ki, işte o saat tasvirinde belirttiğim gibi saatin 11 yönü boş kaldığı müddetçe bizim iktidar şansımız maalesef bulunmuyor. Peki ama neden ?
Ulu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, bana göre siyasal ideolojisi, Ulus Milliyetçiliği ile, Kemalizm’i birleştirmek ve Sol düşünce ilede bunu desteklemekti. Bu düşünceyi mevcut İyi Parti ile gerçekleştiremeyiz. Zira Merkez Parti olduğu için, Sol düşüncenin sıcak bakmadığı bir parti olarak görüyorum.Bu düşünceyi CHP ile de gerçekleştiremeyiz. Çünkü bugünkü Chp’de milliyetçi kesimden yeteri kadar destek alamaz, ki zaten yıllardır destek alamamasının ve özellikle yıllardan beri gerçekleşmiş Sağ-Sol çatışmalarının ana eksen itibari ile sebebide budur. Tabii ABD emperyalizminin parmağı vardır tüm darbelerde, darbeler tarihine şu yazımda değinmek doğru olmaz. Yani Milliyetçi kesim CHP’den uzak, Solcu kesim, İYİ parti’den uzak.. Bu ideolojik ayrımı kırmak için, Millet İttifakı ortaya atıldı. Elbetteki bu yapılmış olan İttifak benim tam söylemek istediğim mevzuu.
Ancak benim belirtmeye çalıştığım konu, tek parti çatısı altında bu işi başarabilmek. İşte bu sebeple saatin 11 yönünde bir parti kurulabilirse, hem Sosyal demokratları, hem Kemalist tabanı, hemde Milliyetçi tabanı kendi bünyesinde barındırabilir. Bunun adı, ” Sol Milliyetçilik ” yada ” Milletçi blok ” veya ” Ulus bloğu ”. İşte o parti o zaman Akp’nin tam karşısında yer alacağı için, sadece ve sadece hedefi hükümet olacak.
Ayrıca kurulacak olan böyle bir yapı ile yani yeni bir parti ile oyların bölünmeyeceğini, bilakis Millet İttifakının daha da güçleneceğini, hatta ve hatta bu yeni partinin kısa sürede CHP ve İYİ Parti’den daha fazla oy alacağını tahmin ediyorum.
Kurulacak olan bu partiyle Millet İttifakının oy potansiyelinin %45’in üstüne çıkacağını kesin bir şekilde belirtebilirim. 24 Haziran seçim sonuçlarında Millet İttifakı’nın aldığı oy %33,9’da kaldı. Yani arada en az %15’lik bir fark var. O farkın kaynağı böyle bir partinin olmamasıdır. Tabii ki oy oranının düşük kalmasında milliyetçiliği ayaklar altına alan Erdoğan ile ittifak yapan Bahçeli’nin de payı var bunuda unutmamak lazım. İşte en önemli mesele zaten Bahçeli ve Destici zihniyeti. Türkiye’deki milliyetçiliği ikiye ayırabiliriz. Ulus milliyetçliği ve Muhafazakar milliyetçilik. Muhafazakar Milliyetçilik Abd emperyalizminin 60 darbesinden sonra, Muhafazakarların iktidar’da kalması için Türk siyasetine soktuğu bir terminolojidir. Aslında milliyetçiliğin özü, Ulusçuluktan gelir ve hiç bir milliyetçi muhafazakar düşüncenin tarafında yer alamaz. Emperyalizmin amacı, Muhafazakarları ve Milliyetçileri birleştirerek, Kemalist ve Solcuların azınlık konumuna gelmesini sağlamaktı. Bunuda Türkeş ile Demireli yakınlaştırarak, Bahçeli ile Erdoğanı ve hatta Desticiyi yakınlaştırarak çok güzel başarıyorlar.
İşte yeni kurulacak olan partiyle birlikte, Alperenciler, Turancılar, Bozkurtlar ve Ulus Milliyetçiler tamamen aynı çatıda toplanacak. Bu oluşum ile Radikal İslamcılar azınlık konumuna düşecekler. Bu ülke için en büyük tehlike kendisini Muhafazakar Milliyetçi olarak tanımlayanlardır. İşte emperyalizm tarafından 1960’dan beri zehirlenen bu insanların Sol Milliyetçiliğe yani saatin 11 yönüne çekilmesi gerekiyor. Mhp’de yerel seçimlerden sonra eninde sonunda kuruluş kodlarına göre değil, gerçek milliyetçilik pozisyonuna göre hüküm verecektir.
Zaten Erdoğan ve Bahçeli arasında af meselesinden tutunda, Andımıza kadar bir çok tartışma yaşandı.Şu sıralar bozkurt işareti yapmak için bile Erdoğan’dan icazet bekleyen bir anlayış ne kadar milliyetçi olabilir ki ?. Bugün artık hükümete yakın yazarlar dahi seçimlerden sonra büyük bir milletçi blok bekliyor. Bana göre ise Millet İttifakının iktidar’a yakın olması ancak bu yöntemle mümkün olabilir. Ben bu oluşumu yani, Kemalistlerin, Solcuların ve tüm Milliyetçilerin aynı çatı altında toplanmasını, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün siyasal ideolojisi olarak görüyorum. Başarının tek anahtarı budur..
Peki neden 19 Mayıs 2019 ?. Tabiiki çok önemli bir tarih, söylemeye lüzum yok. Kurtuluş mücadelesinin meşalesi, ilk bu tarihte yakıldı. Yani 19 Mayıs 1919’da. Her siyasetçi doğruları ile yanlışları ile, siyasi hayatını devam ettirir. Zaman zaman alkış alır, bazende tepki alır. Şu anda ne olursa olsun, 24 Haziran gecesinde yaptığı açıklama ile bazı kişiler onu eleştirsede, bu söylediğim yapıyı şu anki şartlarda Muharrem İnce kurabilir.. Acaba Muharrem İnce’nin hedefi 19 Mayıs 2019’da bir parti kurmak mı ?.
Muharrem İnce’nin İstanbul’dan CHP adayı olmamasının sebebi, yerel seçimlerden sonra yeni bir parti kurmak istemesi olabilir mi ?, diye yazmak isterim. Hatta Özgür Özel, Metin Feyzioğlu, Osman Pamukoğlu gibi önemli şahsiyetlerde partide görev alabilir mi ?. Bunlar benim tahminim, tabii ki olmayabilir. Ancak sayın İnce olur veya olmaz, bu oluşumun mutlaka gerçekleşmesi lazım. O olmazsa başka bir isim elini taşın altına koyması lazım.
Elbette şu anda Millet İttifakı için canla başla çalışıyorlar, benimde gönlüm Millet İttifakının başarılı olmasından yana ancak, yerel seçimlerden sonra mutlaka söylemiş olduğum bu boşluğu birinin kapatması ve Mhp’nin mutlaka Milletçi bloğa geçiş yapması lazım..
Hepinizi saygı ve hürmetle selamlıyorum..
Yiğit Karatoprak