Türk Milletinin Anadolu’da bulunduğu süre içinde karşılaştığı üç büyük tehditten sonraki dördüncü büyük tehdit ve de en tehlikelisi Suriyelilerin ülkemize göç ettirilişleridir.
Maalesef ! İç işler bakanı binlerce Suriyeli vatandaş yapılmalı diyor . Sessiz işgalin gerekçesi .
İlginç olan detaylar ise şunlar .
AKP kurucuları arasında yer alan ÖMER ÇELİK ! Bir dönem Kültür ve Turizm Bakanı ve AB bakanlığı görevlerinde bulunmuştu .
25 Nisan 2013 tarihinde vermiş olduğu bir demeçte , “Türkiye’yi terk etmek zorunda kalan gayrimüslimlere yaptığı “Yurdunuza dönün” çağrısıyla dikkat çekti geçen ay. Bakan Çelik’le bu çağrının arka planını konuştuk. Çelik, 1915’te yaşananlar hakkında soykırım kavramının kullanımına karşı çıksa da, Türkler ve Ermeniler arasında yeni bir dil üretilmesine yarayacak siyasi iklimi oluşturmak için çalışmak gerektiğini söylüyor.”
Bunları söyleyen AKP içerisinde bir sürü etkin isim var . Ve üstüne Suriyelileri bu kadar koruyan bir AKP ve lideri ile karşı karşıyaysak oturup düşünürüm .
Çünkü , TÜRK yok diyen bir Cumhurbaşkanımız var.
Suriyeli diye getirilen mülteciler , ARAP falan değil . Bunların çoğunluğu TEHCİR ile Anadolu toprakları dışına çıkartılanların torunları olmalı . Öyle ya ! Bu çağrılar ortada iken …
Daha geriye gidersek , Meşhur Davutoğlu `nu hatırlamamızda fayda var .
21 Temmuz 2011 tarihinde Dışişleri Bakanı Davutoğlu`na konuk ,Ermeni STK temsilcilerine tek tek Anadolu kökenli olup olmadığını sordu ve “Bir gün gelecek sizin de Türkiye’de eviniz olacak” demişti.
Daha fazlası var . AKP iktidarlarının karnesi maşallah pek bir güzel bu durumda .
TRT, Ermenice yayına başladı, azınlıklara ait malların iadesini yaptı.
Akdamar Kilisesi’ni ibadete açarak ayinler yapılmasına müsaade etti.
Yine 2011’de Diyarbakır’daki Surp Giragos Ermeni Kilisesi’ni, 2012’de de İstanbul Kumkapı’da bulunan Vortvosts Vorodman Kilisesi ve Patrik Mesrob Kültür Merkezini açtı.
Ermeniler bunlarla tatmin olmayıp eski iştahlarını daha da artırdılar.
Üç T(Tanıma, Tazminat ve Toprak) talebini eskisinden daha güçlü bir şekilde dillendirdiler. Bütün bu olanları görmezden gelen Türk Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Karadeniz İşbirliği 29. Dışişleri Bakanlar Konseyi Toplantısı için bulunduğu Ermenistan’da Ermenileri mutlu eden, Türkleri şok geçirten bir açıklamada yapmıştı: “1915 Tehcirini benimsemiyoruz, gayriinsani bir uygulama. ‘Adil hafıza’ ile taraflardaki dirençli kolektif bilinci yıkabiliriz.”
Bu açıklama ve beyanlar hala yerli yerinde duruyor .Kimse , Davutoğlu gitti , bitti demesin . Bu açıklamalardan Erdoğan `ın haberi yok falan demesin . Hepsini çok iyi biliyor. Sessizliği teyit ettiğini gösterir.
Pek duyulmayanlar var . Onları biz yazalım .
Malâzgirt Meydan Muharebesi’nden çok kısa bir zaman sonra başlayan ve amacı Türklerin Anadolu’dan atılmasının yanında, Kudüs’ü zapt ederek Hristiyan egemenliğini yeniden tesis etmek olan Haçlı seferleri yaşadığımız birinci tehdittir.
1402’de Ankara Savaşı’nda, Timur Han’ın Yıldırım Beyazıt komutasındaki Osmanlı Ordusunu yenmesi sonrasında başlayan Fetret Devri’yle dağılmanın eşiğine gelinmesidir!Bu dönem Anadolu topraklarında yaşadığımız ikinci büyük tehdittir.
Mondros Mütârekesi sonrasında Anadolu topraklarının Batılı müstevli devletler tarafından işgâl edilmesidir .Bu büyük tehlikeyi, MUSTAFA KEMAL ATATÜRK önderliğinde atlattık .Türkiye Cumhuriyetini kurduk!
3.5 Milyondan fazla olan Suriyeli sığınmacıların yanında, toplam sayıları bir milyonu aşkın Afgan, İranlı, Iraklı mültecilerin varlığıdır ki toplam 5 milyon diyorlar . Bana göre 10 milyon civarında olduklarını düşünmemiz gerekir.
Bu göç akınını sadece MUHACİR- ENSAR- MERHAMET” gibi insani duygular şeklinde ele almak, Türk Devletini ve Türk Milletini gelecekte bekleyen büyük tehlikeleri görmezden gelmektir!
Suriye, Afganistan, İran ve Irak’tan yurdumuza olan toplu göçler, ”KİTLESEL İMHA SİLAHLARI” kadar etkili olup, Türk milletini yakın bir gelecekte, terör- Gasp- İç kargaşa- İsyan- Toprak tâlebi- Siyâsal ve ekonomik haklar isteme gibi çok büyük tehlikelerle karşı karşıya getirecektir!
Bu göçlerle sanki birileri içimize, ileride Türk milletine karşı kullanacağı TRUVA ATLARI sokmaktadırlar! Suriyeliler, orta ve uzun vadede Türkiye’nin millî, kültürel, politik, sosyolojik, güvenlik ve Yurdumuza yapılan bu göçler, Türk Devletine karşı yapılan büyük bir operasyonudur!
Soruyorum ! İnsan evladı olan ve kendisini milli tanımlayan herkese..
Böyle muhacir mi olur?
Muhacir karı satar mı?
Muhacir hırsızlık yapar mı?
Muhacir parti kurmak ister mi?
Muhacir, karnını doyuran Ensar’a silâh çeker mi?
Muhacir, mahallelerde elin günün malına, canına, namusuna göz diker mi?
Muhacir, Ensar’a ”Bu topraklar bizim, sizler defolup gidin” der mi?
Muhacirin kadınları müşriklerle bir olup, onların vakıflarında isyan provaları yapar mı?
Aslında kendisini Osmanlı zannedenlerin aklında ,sığınmacılar üzerinden Türk toplumuna şırınga edilecek SELEFİ- CİHATÇI gibi İslâm dışı aşırı görüşlerin neticesinde, 1000 yıllık Türk yurdu olan Anadolu parçalanıp dağıtılmak istenmektedir!
Fakat !Akp ve lideri , Cumhurbaşkanı Erdoğan ,öncelikli sorumluluğunun, Suriyeliler değil, Türk Milletinin huzur, güven ve geleceği olduğunu aklına bile getirmiyor.
1915 tehcirinde Suriye’ye gönderilen ERMENİLER, gizlice Suriyeli mülteci kılığında Türkiye’ye girdiler ve de bu durumda Ermeniler’e maaş ödüyoruz olur.
Anlamak istiyorum .Bazıları, ”Esed gidecek, Şam’da Cuma namazı kılacağız” derken, ”MUHACİR- ENSAR” kandırmacası neticesinde 5 milyonluk bir mülteci ordusuyla yurdumuz resmen işgâl edilmiştir.
Türkiye’de korkunç bir demografik operasyon gerçekleştirilerek, nüfus yapımızla oynandı.Şu an birçok şehrimizde Türk nüfusu azınlık durumuna düşürüldü. Bütün bunlar bilerek ve kasten yapılan ‘’Türk nüfusunu “cazınlık durumuna düşürme ve Anadolu’ya yabancıları ortak etmek senaryolarıdır.
Benim son cümlelerim . AKP değil , kim olursa olsun ! Bu topraklara kendi kafasına göre kimlik inşa edemez. Bugün AKP ve kadrolarının yapmaya çalıştığı budur. Artık TÜRK olduğumuz gerçeğinin farkına varmak ve ATATÜRK olmak zorundayız .
Efendim yazımızın sonuna geldik . Unutmadan !
Son kitabım “ Mühürlü Vagon “ çıktı .
Ve bir hatırlatma diğer kitaplarım ..