Doktor Haluk Tarsus’a Derman Oldu

Yayınlama: 03.03.2021
Düzenleme: 03.03.2021 02:57
7
A+
A-
1950 yılında doğdu. Mersin İleri İlkokulu ve Mersin Ticaret Lisesinden sonra 1971 yılında Adana İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi İşletme bölümünden mezun oldu. Özel teşebbüste üretim planlama, pazarlama ve muhasebe departmanlarında görev yaptı. 1976 yılında Mersin’de Serbest Muhasebeci Mali Müşavir olarak çalışmaya başladı. Mali Müşavir ve Muhasebeciler Birliği Dernek çalışmalarında bulundu. 1990-1998 döneminde Mersin Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Başkanlığı görevini üstlendi. Mersin Üniversitesi Geliştirme Vakfı (MÜGEV), Mersin İdman Yurdu Spor ve Eğitim Vakfı (MİYSEV) ve Mali Müşavirler Eğitim Vakfı (MEV) kurucu üyesi oldu. Mersin Atatürkçü Düşünce Derneği, Mersin Tüccar Kulübü, Mersin Tenis Kulübü, Mersin Briç Spor Kulübü, Mersin Temiz Toplum Derneği, İçel Sanat Kulübü, Mersin İdman Yurdu Spor Kulübü, Mersin Kuvayı Milliye Spor Kulübü, SODEV, Mersin Ticaret Liseliler Derneği, Türkiye Muhasebe Uzmanları Derneği, Galatasaray Spor Kulübü, Yenişehir Briç Spor Kulübü ve 1972 yılından itibaren Cumhuriyet Halk Partisi üyesi. 2013 yılından beri de Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Meclis üyeliği görevini yürütmekte. Gazeteci-Yazarlığa devam ediyor. “Konular ve Görüşler” ile “Sözün Bittiği Yerdeyiz” isimli, İhracat Sektöründe Tekdüzen Muhasebe ve Kambiyo, Serbest Bölgeler, Maliyet Muhasebesi, Dış Ticaret İşlemlerinde Tekdüzen Muhasebe ve Kambiyo, İnşaat Sektöründe Tekdüzen Muhasebe ve Yapı Kooperatifleri konulu kitaplarım yayımlandı. Adana Yeminli Mali Müşavirler Odası üyesi üyesiyim. Halen Yeminli Mali Müşavir olarak Mersin’de faaliyet göstermekte. 1998-2008 döneminde TÜRMOB ve TESMER’de Yönetim Kurulu Üyeliği yaptı. Evli ve Barış, Serdar ve Murat adlarında üç çocuk babası.

    İyi yetişmiş ve ülkesinin sorunlarına doğru teşhisler koyabilen siyasetçilerin çoğunlukta olduğu ülkelerde hem gelişmenin önü açılır hem de istikrar korunur. Halkın ülkesinin yarınına olan güveni güçlenir ve ülke dünya rekabetinde her alanda ön sıralara çıkar. Belediye başkanlığında da böyledir. Kentin sorunlarına doğru teşhisler koyan belediye başkanları başarılı olur. 

    Doktorluk mesleği doğal bir halkla ilişkiler uygulamasıdır. Belediye başkanlığında yapılması gereken ise bu çalışmayı katılımcılık seviyesine yükselterek halka dönük politikalar ortaya koyabilmektir. İşte, Tarsus Belediye Başkanı Dr. Haluk Bozdoğan tam da bu noktada örnek çalışmalar sunma başarısını gösteren bir belediye başkanı olarak öne çıkmaktadır. Fikirler 21. Yüzyılın geçer akçesidir. Belediye Başkanları fikirleriyle bir kenti değiştirebilir.

    Tarsus, 347 bin nüfusu, 127 kırsal ve 52 merkez mahallesi olmak üzere toplam 179 mahallesi ile Türkiye’nin 25 ilinden büyük bir ilçe. Dr. Haluk Bozdoğan 31 Mart 2019 tarihinde yapılan seçimlerde 95.098 oyla (%48,36) başkan seçilerek 25 yıl sonra Tarsus Belediye Başkanlığını yeniden CHP’ye kazandırdı. Aynı seçimde CHP’nin Belediye Meclisi oyu 84.473 olmuştu. 25 yıllık bir MHP yönetiminden sonra belediyeyi yönetmek zor olacaktı.

    Başkan Bozdoğan ağır bir borç yüküyle belediyeyi devralmıştı. Borçtan kurtulmadan rahat edemeyeceğini biliyordu. Hem verimli ve etkin yatırımlar yaparak hem de tasarrufa giderek belediye bütçesini artı duruma getirdi. Tarsus 8 bin yıllık geçmişi olan bir yerleşim yeri. Çok sayıda medeniyetin gelip geçtiği bir bölge. Yoğun bir kültür birikimi olan, kendi adet ve geleneklerini asırlar boyunca yaşatan ve sürekli gelişim gösteren bir yaşam merkezi. 

    Başkan Bozdoğan halka bir doktor titizliğiyle yaklaştı. Önce derdini dinledi ve daha sonra da halka birlikte ürettiği çözüm yollarını bir bir uygulamaya başladı. İmar ve şehircilik hizmetleri, kültürel ve sosyal etkinlikler, çocuk merkezi, yaşam boyu eğitim, spor merkezleri ve sportif faaliyetler, kadın sığınma evi, yaşlılar merkezindeki faaliyetler, yeşil alanların çoğaltılması, temiz çevre çalışmaları son hızla devam ediyor. Salgın dönemi ile birlikte maskesiyle, hijyen malzemesiyle, sağlık yardımı, parasal destek ve yeme içme yardımlarıyla her an ihtiyaç sahiplerinin yanında olundu ve olmaya da devam ediliyor.

    Benim en çok ilgimi çeken proje, Dr. Haluk Bozdoğan’ın “Mirasımıza Sahip Çıkıyoruz” sloganıyla başlattığı “ata tohum” kampanyası. Mersin sınırlarını aşan bu kampanya adeta bir dayanışma ağına dönüştü. “Gelecek Toprakta Hayat Buluyor” öğretisiyle kırsal kesimde güç durumda olan çiftçiye ücretsiz fide ve tohumlar dağıtılıyor. Tarsus kırsal kesimi çok geniş olan bir ilçe. Belediyenin köylerle el ele tutuşması köylerin CHP’ye karşı olan soğukluğunu da önemli ölçüde gidermiş bulunuyor.

    Hazır klavyenin başına geçmişken naçizane ben de birkaç öneride bulunacağım. Buna hakkım olduğunu düşünüyorum. Çünkü, yaşamımın en önemli yıllarından olan 1969, 1970 ve 1971 yıllarını Tarsus’ta çalışarak geçirdim. Hala da devam eden çok sıkı arkadaşlıklarım oldu. Mersinliyim ama Mersinli olduğum kadar da Tarsusluyum. 

    Tarsus için söylenen şöyle bir söz var: “Tarsus’un altı üstünden daha zengin.” Aslında Tarsus’un altında da üstünde de bir hazine yatıyor. Her yönüyle tam bir kültür, turizm ve doğa merkezi olabilecek bir yer. Restorasyonlarla birlikte yoğun tanıtım gerekiyor. Mevcut duruma bir de “Tarihi İpek Yolu” eklenirse tadından yenmez olur.

    Ahmet Akın

    Türkiye'nin siyaset, medya ve gerçekçi haberlerinin yer aldığı haber portalı