Atatürk`ten bugüne dair uyarılar
Özellikle AKP döneminde yabancı şahıslar, şirketler ve dinsel kurumlar Türkiye`de yoğun bir şekilde toprak ve gayrimenkul satın aldılar. Bu dinsel kurumlar farklı dinlerden…
Bu satışların sebebi AKP hükümetlerinin çıkarmış olduğu yasalardır:
* Yabancı maden şirketlerinin maden amaçlı olarak toprak satın almasını öngören doğrudan yabancı yatırımlar kanunu, 05.06.2003`te kabul edildi.
* Yabancıların gayrimenkul, yani ev, arsa vb satın almasının önünü açan 4916 sayılı yasa. Bu yasa 19.07.2003`te devreye girdi.
* Harabe kilise kalıntılarının yeniden imar ve onarım amaçlı olarak yabancılara satışını müsaade eden yasa.
* 03.07.2003`te devreye konan, köylerden yabancılara toprak satışına izin veren yasa…
Atatürk”ün köylerden toprak satışını engellemek için köy kanununa koyduğu madde çıkartılarak bu yasa devreye konuldu. 1 ay gibi kısa zamanda jet hızıyla çıkarılan yasalarla ülkemizin toprakları kapış kapış satılmaya başladı.
Şehit kanlarıyla muhafaza ettiğimiz topraklarımız para karşılığı satılmaya başlandı. Gayrimenkul ve toprak satışları için Erdoğan`a sorulduğunda: `Ne güzel! Avrupa ile tamamen kaynaşıyoruz` demiştir. Bu kanunların neticesinde:
* 150 bin km2 lik arazi yabancı maden şirketlerine;
* 273 milyon m2 lik arazi yabancı şahıs ve tüzel kişilere;
* GAP bölgesinde 450 bin dönümlük arazi de arkasında İsrail şirketlerinin olduğu Yahudi asıllı Türk vatandaşlarına satıldı.
Bu rakamlarda son zamanlarda daha da artış olmuş olabilir.
Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk`ün yabancıların ülkemiz üzerindeki hesaplarına karşı görüşlerini içeren çok önemli açıklaması mevcuttur.
Atatürk, 3 Ocak 1921`de, şehit çocuklarına öğretim sağlamak niyetiyle, Amerikalıların, Anadolu toprağında sağlık ve öğretim kurumları kurmak isteğine RED cevabı verirken, şu gerekçelere dayanıyor,
Atatürk`ün kendi ifadeleriyle aktaralım: `Yabancıların şu gayeler peşinde koştukları tespit edilmiştir:
* Memleketin dâhilindeki mesailerinden insafsız kar temin etmek. Bizim için en az zararlı olan yine bunlardır.
* Bir bölgede elde ettikleri iktisadi imtiyazlara dayanarak ileride oraya sahip olma hakkı çıkarmak. Bu gibilerin, memleketimiz dâhilinde çalışmalarına katiyen müsaade edilmemesi kararlaştırılmıştır. Bu suretle hareket etmekle, yalnız kendimize değil, bütün insanlığa fevkalade büyük bir hizmet yaptığımıza kaniyiz; zira hiç şüphem yoktur ki, Harb`ı Umumi`nin başlıca müsebbipleri, bu gibi gayeler peşinde koşan sermayedar grupları ve onlara alet olan politikacılardır.
* İktisadi, ilmi ve insani maksatlar altında, memleketimize gelip, gelecekte istilalar hazırlamak için muhtelif unsurları, gerek hükümete gerekse birbirine karşı tahrik etmek! Bu gibiler hem Harb`ı Umumi`nin hem de memleketimiz dâhilindeki feci boğazlaşmaların başlıca müsebbiplerindendir.
* Ruhlarına yerleşmiş bulunan Hıristiyanlık hissi saikasıyla, hem Hıristiyan azınlıklarla ilgilenmek ve onlara, ister kasıtlı ister kasıtsız, aralarında yaşadıkları Müslümanlardan ayrılmak arzusunu aşılamak (Kaynak: Türk Hukuk Enstitüsü, http://www.turkhukukenstitusu.org/toprak.doc)
Atatürk, bütün bu ifadelerine ilaveten, köy kanununa bir madde ekleterek yabancıların köylerden toprak satışını yasaklamıştır. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi AKP hükümeti 80 yıl sonra bu yasağı kaldırarak, zaten şartlardan dolayı toprağını ekemeyecek durumda olan tarım köylüsünün toprağını satmasının önünü açmıştır.
1` e 3/ 5 veren yabancılar dün uğruna şehit verdiğimiz topraklarımıza kalıcı olarak yerleşmektedir. Atatürk`ün de bahsettiği gibi istila amaçlı olan bu yerleşmelere dur demedik, Şimdi ise dönüşü zor olan bir aşamaya geldik.
10 Kasım Atamız manevi aleme göçtü gitti. Ortaya bıraktığı pırıl pırıl devlet 1938 sonrasında örselenmeye başladı .Ve bugün geldiğimiz nokta neredeyse silindi.
Hani yerine ikame ettiklerini söyledikleri YENİ TÜRKİYE masalı iki yıl içerisinde çöktü .
Birde Cumhuriyet için yetmiş yılda bitti dediler . Küllerinden doğan anka gibiyiz .Unuttukları bu ! Saray şurekası derhal ve ivedilikle düşmanlara peşkeş çektiği arazileri açıklamalı ve devletleştirmeli . Yoksa boşu boşuna kürsülerden “ VATANA İHANET” sesleri söylenmiyor. Zaman saray ve şurakası için henüz var . Yaptıkları hataları düzeltmeliler. Geriye dönüş yapmalılar . Aksi zaten sonuçsuz.
Her yazımın sonuna tarihten bazı önemli bilgileri ATATÜRK eksenli olarak aktarıyorum .Mesela ! Muhiddin Arabi’nin gelecekle ilgili yazdığı kitabında,yüzyıllar öncesinden Atatürk’ü kastettiği anlaşılmaktadır:
Bu bilgiyi bilin ve İslamist olarak geçinenlerin yüzüne vurun .
“Devleti Aliyye yıkılacak.Batıdan uzun boylu,mavi gözlü bir adam gelecek. Baktığı zaman karşısındaki insanı eritecek.Serbest Fırka kuracak Adına da Serbest Cumhuriyet denilecek.Dünyaya milletini tanıtacak ve 15 sene hükümdarlık sürecek” diye yazmıştır.
1919 `da gelen 2019 ` da gelecektir . Şifre açıktır. Buradan hareketle önümüzde ki günlerde bazı önemli görüdüğüm bilgileri açıklayacağım.
Bu arada bu hafta proğramlı olarak gerçekleşecek olan önemli detaylar vereceğim .
10 – 11- 12 Kasım tarihlerinde 36. Kitap fuarı Beylikdüzü – İstanbul adresinde Doğu Kitabevi standında kitaplarımı imzalayacağım .
İmzalayacak olduğum kitaplar !
RABITA Uğur Mumcu`dan sonra…
Atatürk`ün yasaklanan kitabı…
Her iki kitap 2017 yılı çıkışlı kitaplar . Aynı zamanda 10 Kasım günü 36. Tüyap kitap fuarında Marmara salonunda saat 16 : 30 – 17 :30 arasında kitaplarım üzerine ve güncele dair bir konferansım olacak. İmza etkinliği ve konferansa tabi olarak davetlisiniz.
Sevgiyle kalın! Atatürk’te kalın!
Hüseyin Hakkı Kahveci
Parlamentohaber Genel Yayın Yönetmeni