Evet boru…
Yıl 2009,
Feto’nun henüz “Hoca Efendi” olduğu yıllar…
Hani şu, Feto’cu polislerin düzmece deliller ürettiği,
Feto’cu savcıların bu düzmece delillere istinaden, düzmece iddianameler hazırladığı,
Feto’cu hakimlerin düzmece mahkemelerde insanların hayatını çaldığı yıllar.
Sayın Erdoğan’ın aldatıldığını henüz anlayamadığı,
Zekeriya Öz denilen teröristin, Sayın Erdoğan’ın zırhlı aracını kullandığı,
Türk basınının mümtaz (!) temsilcilerinin bu teröriste methiyeler düzdüğü, heykelini dikmeyi düşündüğü yıllar.
Dönemin Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ 29 Nisan 2009 tarihinde düzenlediği basın toplantısında; kandırılanlara, kandırıldıklarını anlatmaya çalışıyor.
Elinde bir boru var.
Bu borunun tek kullanımlık bir law silahının, kullanılmış olan ve ikinci sefer kullanılması mümkün olmayan parçası olduğunu, bu boruyu askeri muhimmat olarak ancak bir aptalın gömebileceğini söylüyor.
Peki ikna oldu mu kandırılanlar?
Hayır.
Aslında onlar da biliyordu bu delillerin düzmece olduğunu.
O kadar aptal değillerdi.
Ama aptalı oynamak işlerine geliyordu.
Yüzlerce vatan sever subayın yılları, onlarcasının hayatı çalındı bu düzmece deliller ile.
O gün bu delillerin düzmece olduğunu anlatmaya çalışıyordu Sayın Başbuğ.
Bu gün, o askerlerin özel yetkili mahkemelerde Feto’cu hakimler tarafından yargılanmasını mümkün kılan yasal düzenlemenin nasıl bir gece yarısı operasyonu ile gerçekleştiğini…
Hani son günlerde herkes Feto’nun siyasi ayağını merak ediyor ya!
Bu merakın bir nebze giderilmesine katkısı olur diye düşünmüş olmalı…
Peki yankısı nereden geliyor bu açıklamanın?
AKP li Cumhurbaşkan’ı Erdoğan’dan.
Nedendir bilinmez, 11 yıl önce o basın açıklamasındaki boruya takılıp kalmış Sayın Erdoğan…
Diyor ki;
“Bu öyle boru göstermeye benzemez… AKP grubunu dava açmaya çağırıyorum…”
O emreder de emir kulları yerine getirmez olur mu?
Açılacaktır elbet…
O gün Feto’nun emrindeki hakimler savcılar düzmece delillerle Sayın Başbuğ’un hayatından 790 gün çalmışlardı.
Bu gün de tek adamın emrindeki hakimler savcılar tazminat davaları ile emekli maaşını çalacaklar.
Farkındamısınız?
Hırsız aynı hırsız…
Mehmet Akif Bahadır