Takke düşer kel görünür.
Maske düşer yüz görünür.
***
Maske önemli.
Takarsın baloya gidersin, seni kimse tanımaz.
Takarsın sokağa çıkarsın, virus sana bulaşmaz.
40 ülkeye gönderir hava atarsın.
Devletin bütçesinden alıp emekli Mehmet amcaya gönderirsin, gönderdiğin paketin üzerine de; “Sayın Cumhurbaşkanı’nın hediyesidir.” yazar, şark kurnazlığı yaparsın.
Ama iki sokak ötendeki Ahmet amcaya gönderemez madara olursun.
***
Pahalı olanları da var ama ortalama değeri 30 kuruş.
30 kuruşluk maskeyi nasıl dağıtacağına bir türlü karar veremedi Başkanlık sistemi.
Hani şu bizi uçuşa geçirecek Başkanlık sistemi.
Parlamenter sistemin ayağımıza bağ olan prangalarını kıracak olan Başkanlık sitemi.
Ama haksızlık etmemek lazım.
Kolay iş değil 30 kuruşluk maskeyi dağıtabilmek.
Üstelik bu işi muhalif belediyeler ile ilişkilendirmeden yapabilmek.
Bu işi tıkır tıkır yapacak muhalif belediyelerin, hani şu 4 koyunu güdemeyeceği iddia edilen muhaliflerin bu iş üzerinden siyasi rant elde etmesine engel olabilmek.
Eeee kolay olmayan bu iş doğal olarak zaman aldı.
Önce PTT memurları eli ile dağıtmak hayal edildi.
E-devlet den başvuru falan…
Sonra PTT memurlarının birer supermen olmadığı anlaşılıp vazgeçildi.
Eczaneler dağıtsın denildi.
Önce eczacının para verip aldığı maskeyi satamayacağı ilan edildi.
Sonra telefonlara kot gönderme uygulaması.
***
Peki ne oldu?
Cep telefonuna kot gelen oldu, gelmeyen oldu.
Eczaneler maske dağıtmakdan kendi işlerini yapamaz oldu.
Küçücük mekanlarda sosyal mesafe ihlal oldu.
30 kuruşluk maske itibar sahibi oldu.
Haberlere konu, gazetelere köşe yazısı oldu.
Ve sonunda olan oldu.
Maske düştü yüz göründü.
***
Hep birlikte gördük ki;
Yandaşa ihale vermekte pek bir mahir olan Başkanlık sistemi, konu parti gözetmeksizin yapılacak sosyal organizasyonlara geldiğinde sınıfta kalıyor.
***
Anadolu ajansı duyurdu; “Türkiye, Kovid-19’la mücadelede ‘en büyük tahliye operasyonunu yapan ülke oldu. 9 Avrupa ülkesinden 2 bin 807 vatandaşını ülkeye getirdi.”
Haberi okuyunca; “Helal olsun” dediniz değil mi?
Öyle ya “büyük tahliye operasyonu…”
Ama durun biraz.
Acele etmeyin.
Tahliye dendiğinde, devletin kendi imkanları ile sıkıntılı bir bölgedeki insanları o bölgeden çıkarması anlaşılır.
Örneğin salgın başladığında Türk Silahlı Kuvvetlerine ait tahliye uçakları Çin’e gitmiş ve vatandaşlarımızı tahliye etmişti.
Oysa bu defa, durum böyle değil.
Yapılan şey sefer düzenlemek. İnsanlar THY’den bilet alıyorlar. Üstelik bazı iddialara göre fahiş fiyattan.
Ve sonra sosyal mesafe kuralı hiçe sayılarak yanyana koltuklarda Türkiye’ye uçuyorlar.
Maske düşmemiş olsa alkışlayacaktık büyük tahliye operasyonunu…
Mehmet Akif Bahadır
YAZARA AİT DĞER YAZILAR
- YALAKALIK SIRADANLAŞINCA…18 Haziran 2020
- AYASOFYA14 Haziran 2020
- SİYASAL İSLAM İÇİNİ DÖKÜYOR28 Mayıs 2020
- ROK’UNDA BONCUK ARAYAN BİLGE(!)19 Mayıs 2020
- ZOR MEVZU16 Mayıs 2020