İNSAN HAKLARI GÜNÜ

Dün sözde böyle bir gün kutlandı bu güzelim ülkede.

İnsan kim: Yaradan’ın yarattığı en tekâmül ettiği varlık.”

Yani dünyada var olan her şeyin en üstündeki canlı.

Konuşan,

Düşünen,

Düşündüğünü ifşa eden,

Düşündüğünü söyleyen,

Düşüncesini söylemesinden dolayı hesap vermeyen demeyi çok isterdim.

Yaşayan,

Derdini anlatan,

İstemleri olan,

Hakları olan,

Hakları kadar gücü olan,

Üreten, ürettiğini kullanabilen ve kullandıran,

Okuyan,

Yazan,

Tanrı ile iletişim kuran demeyi de çok çok isterdim.

Zira Tanrı Kuran adı altında peygamberi vasıtasıyla insanlara verdiği emirleri iletmiş.

İnsanlar da bu emirlere bakarak hatalarını en az seviyeye indirmeye çalışan varlık olması gerekirken, günümüzde neredeyse raydan çıkmış durumda.

Ülkede her türlü alkol var,

Her türlü sigara var ki bunların önemli bir kısmı yabancı,

Gizli satılsa da her türlü uyuşturucunun da olduğu söyleniyor.

Bu yaşıma geldi ama bu tür uyuşturucuların hiçbirini, hiçbir yerde görmedim.

Doğrusu merak da etmiyorum.

Rakı ve şarabı sevsem de ondan keyif alacak kadar içmeyi tercih edenlerdenim.

Hayatıma delirmek için alkol aldığımı hiç hatırlamam.

Ama insan bu kadar değerli olduğu halde neden özgür bırakılmaz demeyi uygun bulmam.

Zira neden özgürlüklerinin sınırını bilmez.

Ama daha da önemlisi kendi özgürlüğünü başkalarının inisiyatifine nasıl bırakır anlamakta zorlanıyorum.

Özgürlüğün de belli bir sınırı olmalı mıdır?

Elbette evet!

Ama evrensel özgürlüğün sınırının başkalarının elinde olması anlaşılır bir durum değildir.

Buna nasıl göz yumarız?

Alaeddin USTA