Bu sorunun cevabını 10 Kasım gecesi yayımlanan NEDEN ATATÜRK adlı kitabımda bulmaya çalıştım.
Kitabımda bu başlık altında 50 yazı yazdım.
Yazılarımdaki alıntıların büyü çoğunluğu Büyük Atatürk’ün 6 günde okuduğu NUTUK’tan alıntılarla doludur.
2019 yılının ATATÜRK YILI olması nedeniyle çok önceden çıkarmayı planladığım 3 kitabın ilk adımı idi.
İkincisi ATATÜRK DİN DÜŞMANI MIYDI?
Diğeri ise önümüzdeki günlerde çıkacak olan ATATÜRK VE DİL konulu kitap olacaktır.
Yetiştirebilirsem bir dördüncü kitabımda sıradadır.
Şahsen bu kitaplar, ülkede varsa beka sorununa da cevaptır.
NEDEN ATATÜRK adlı kitap ise önümüzdeki birkaç gün içinde 2. baskıya girecektir.
Zira ilk baskısı tükendi.
Beka sorunu başlı başına bir konudur.
Yani bu soruna baktığınız açıyla yakından ilgisi vardır.
Beka sorunundan kasıt iktidar partisinin kalıp kalmama sorunu mu?
Ülkenin genelinin baş başa olduğu sorun mu?
Yoksa bireysel menfaat mi?
Kanım odur ki beka sorunu olarak “ülkenin geleceği” mesajı verilip, tabir yerinde ise ayakları sallanan bir partinin gelecek sorunudur.
Bu soruna “beka sorunu” demek, doğrudan aklımızla alay etmek demektir.
Neden mi?
Hem beka sorunu var diyeceksiniz,
Hem hak tanımayacaksınız,
Hem adalet tanımayacaksınız,
Hem hukuk tanımayacaksınız,
Hem de bölünmüş olan halkı daha da parçalamaya çalışacaksınız.
O zaman beka sorunundan bahsedilebilinir mi?
Şayet bu söylem doğru ise yukarıda ifade ettiğim sorunlar en aza indirilip,
Halkın bölünmüşlüğü ortadan kaldırılmaya çalışılması gerekmez mi?
Ayrıca her ülkenin beka sorunu vardır.
Zira her ülkenin dost görünen düşmanları vardır.
Bunu ortadan kaldırmanın yolu da;
Sağlıklı,
Başarılı,
Kalkınmış ve hukuku evrenselleşmiş bir ülke olmaktan geçer.
Alaeddin Usta