SAADET PARTİSİ’NDEN ‘S-400’ DESTEĞİ

Ankara’nın S-400’leri teslim alma kararlılığına Saadet Partisi’nden de destek geldi. Sputnik’e konuşan SP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Kaya “Türkiye’nin ‘müttefik’ saydıkları Suriye’de, Doğu Akdeniz’de güvenliğimizi tehdit eder konumdayken ve güvenlik krizi varken S-400 almamız çok normal ve gerekli” dedi.

SAADET PARTİSİ’NDEN ‘S-400’ DESTEĞİ
Yayınlama: 13.06.2019
3
A+
A-

Türkiye’nin Rusya’dan satın aldığı S-400 hava savunma sistemlerini planlandığı tarihte teslim alma hususundaki kararlılığı sürüyor. Son olarak, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “Türkiye, ‘S-400 alacaktır’ demiyorum, almıştır, bu iş bitmiştir. (S-400’lerin) önümüzdeki ay teslimatı yapılacaktır” mesajı verdi. Ankara’nın hava savunma stratejisindeki kararlı duruşuna, Saadet Partisi’nden de destek geldi. Saadet Partisi Lideri Temel Karamollaoğlu “S-400’ler, ABD’nin ve İsrail’in yaklaşımına bakarsak bizim olmazsa olmazımız konumundadır. Biz bu konuda hükümetin yürüttüğü politikanın doğru olduğu kanaatindeyiz” değerlendirmesinde bulundu. Birbirini takip eden bu iki önemli çıkışın ardından Türkiye’nin S-400 sürecini, Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Dış İlişkiler Başkanı Mustafa Kaya, Sputnik’e değerlendirdi.

‘TÜRKİYE’NİN ETRAFINDA HEM SURİYE HEM DOĞU AKDENİZ’DE BİR ÇEMBER VAR’

Türkiye’nin hem Suriye hem de Doğu Akdeniz’deki durum sebebiyle hava savunma sistemine sahip olması gerektiğinin altını çizen Kaya “En uzun sınıra sahip olduğumuz Suriye’de terör örgütleriyle karşı karşıya kalmamız, Astana gibi önemli bir süreci başlatmamızı sağladı. Biz hem kendi ülkemizin hem de Suriye’nin toprak bütünlüğünü korumaya çalışırken, ‘müttefik’ dediklerimizin terör örgütlerine destek verdi. Bu örgütlerin Suriye yapılanmaları, özellikle Amerika tarafından desteklendi” dedi ve devam etti:
“Öte yandan Doğu Akdeniz’deki gelişmeler, malum. Güney Kıbrıs’ın sanki bütün adayı temsil ediyor gibi takdim edilmesi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti açısından güvenlik endişelerini beraberinde getiriyor. Zira, bizim orada haklarımız olmasına rağmen, Yunanistan, İsrail hatta Güney Kıbrıs’ın Amerika’dan Noble şirketinin yapmış olduğu doğalgaz çıkarma anlaşmasını da dikkate alırsanız, bizim etrafımızda oluşturulan bir çember açık. Bu çember, Akdeniz ve Suriye etrafında oluşturulmaya çalışılıyor. Böyle bir durumda, doğrudan stratejik müttefikimiz dediğimiz ve yakın ilişki içerisinde olduğumuz Batılı ülkeler tarafından böylesine zor bir noktaya doğru taşınıyoruz. Güvenliğimiz açısından bu denli riskli ve kimin hangi B planı olduğuna dair soru işaretleriyle dolu bu ortamda, Türkiye’nin de kendi güvenliğini temin etmek adına S-400 gibi önemli bir savunma sistemini alması kadar doğal bir şey yok.”

‘NATO, TÜRKİYE’NİN YANINDA YER ALACAĞINA ÜLKEYİ TEHDİT EDER KONUMDA’

Türkiye’nin S-400 almasının, Batı’dan tamamen kopması anlamına gelmeyeceğine işaret eden Kaya “Elbette bu, Türkiye’nin mevcut yükümlülüklerini tamamen bırakması, Batılı ülkelerle bütün ticari, siyasi ilişkilerini kesmesi anlamına gelmiyor. Ancak Türkiye’yi S-400 alıyor diye F-35 programından çıkarmaya kalkmak müttefiklik ruhuna uymaz. Türkiye şu anda S-400’lerle beraber kendi güvenliğini sağlamaya çalışıyor. Bu kadar. Denklem bu olmalı. Ancak bunun tersine, Türkiye’nin ‘müttefik’ olarak tanımladığı NATO, beşinci maddeye göre pakt üyesi ülkelere dönük herhangi bir tehdit oluştuğunda onun yanında olması gerekirken, Akdeniz’de ülkeyi tehdit eder konumda. Üstelik Suriye’de durumun nasıl evrileceğine dair endişeler sürüyor” ifadelerini kullandı. Türkiye’nin dış politikasında herhangi bir tercihe zorlanmaması gerektiğine değinen Kaya “Türkiye ‘ya bendensin ya ondan’ kalıbına sığmaz. Zira, Türkiye hem Rusya’yla ilişkilerini geliştirmek hem de aynı zamanda Batılı ülkelerle ticari ilişkilerini korumak durumunda. Türkiye böyle bir dengeyi sağlayabilecek altyapıya, potansiyele sahip. S-400 meselesine bakışımız budur” değerlendirmesinde bulundu.

‘TÜRKİYE BÖLGEDEKİ GÜVENLİK KRİZİNİ GÖRMEZDEN GELEMEZ, S-400 KARARLILIĞI ÖNEMLİ’

Türkiye’nin bölgedeki güvenlik krizini görmezden gelemeyeceğine değinen Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Kaya “Türkiye elbette, Osmanlı bakiyesi olan bir ülke olması hasebiyle, kendi tarihi hinterlandı ile olan ilişkilerini geliştirmek, birliktelikler kurmak, G8 gibi organizasyonları daha faal hale getirmek durumunda. Ama şu an bir güvenlik krizi var. Bir taraftan İran tehdit ediliyor, İran’a dönük yaptırımlar uygulanıyor. Diğer taraftan Doğu Akdeniz’de Fatih sondaj gemisinin mürettebatına yakalama kararı çıkartılıyor. Suriye’de, 1991’de Irak’ta yaşandığı şekliyle, merkezi hükümetin etkisinden arındırılmış bölgeler oluşturulmaya çalışılıyor. Bir koridor planlarının olduğu ifade ediliyor. Böylesine bir atmosfer içerisinde Türkiye hiçbir şey yokmuş gibi mi davransın? Bu yüzden Türkiye kesinlikle kendi güvenliğini temin etmek adına aldığı S-400’ kararını sürdürmeli. Genel başkanımızın söylediği de buydu. Türkiye, S-400’lerle ilgili kararından geri adım atmamalı. Türkiye’nin mutlaka S-400’leri alması ve güvenliğini temin etmesi adına doğru bir planlamayla devam etmesi lazım” diye konuştu.

‘BATILI ÜLKELER TÜRKİYE’NİN ENDİŞELERİNİ ANLAYIŞLA KARŞILAMALI’

Batılı ülkelerin bugün Türkiye’ye uyguladığı baskının ülkenin 1974’te icra ettiği Kıbrıs Barış Harekatı dönemindekine benzediğine vurgu yapan Kaya “Biz bu tür yaklaşımları, Kıbrıs Barış Harekatı esnasında gördük. Uygulanan ambargolar gibi.. Ama S-400’ler, Türkiye’nin böylesine bir ekonomik kıskaç altına alınması geçerli bir sebep olamaz. Türkiye’nin güvenlik endişeleri açık ve net ortada. Türkiye’nin Akdeniz’de bir hakkı, hukuku varsa bunu kimseyle paylaşmaz. Türkiye kendi komşularıyla olan ilişkilerinde bir savaş durumuyla karşı karşıya kalmak istemez. Türkiye dışarıdan küresel güçlerin gelip de bu bölgeyi oyun sahasına çevirmelerine razı olmaz, olmamalı. NATO da, Türkiye’nin güven içinde olmasından memnuniyet duymalı. Batılı ülkelerin Türkiye’nin güvenlik endişesini anlayışla karşılamalarını bekliyoruz” diye ekledi.

Türkiye'nin siyaset, medya ve gerçekçi haberlerinin yer aldığı haber portalı