ÇİN VE İRAN’IN ARADIĞI İKİ CASUS

ÇİN VE İRAN’IN ARADIĞI İKİ CASUS
Yayınlama: 23.07.2017
Düzenleme: 08.05.2018 10:02
93
A+
A-

Ruzi Nazar’ı bilir misiniz?

Özbek asıllı Ruzi Nazar, II. Dünya Savaş’ında Kızılordu saflarında Almanlara karşı savaştı. Esir düştü. Kızıl Ordu subayı olarak başladığı savaşı, Alman ordusu saflarında tamamladı.

Savaş bitti, bu kez Yalta Konferansı gereği Almanlar tarafından tekrar SSCB’ye teslim edilme riski doğdu; 8 Mayıs 1945’te üniforma çıkardı, başka bir kimliğe büründü.  Amerikalılar tarafından yakalanıp toplama kampına götürüldü.

Ruzi Nazar, Almanların kanlı Gehlen örgütünün, ABD’ye ve CIA’ya nasıl katkı sağladığını gördü. Gladio örgütlenmelerinin içine girdi.

Franklin Roosevelt’in oğlu Archibald, Ruzi Nazar’daki yeteneği keşfetti. Ve Ruzi kendini önce Amerika’da, Roosevelt Ailesi’nin yanında, ardından CIA’da buldu.

Aralık 1959’da CIA Ortadoğu Masası Şefi oldu. Ankara’da 12 yıl boyunca yaşadı.

Enver Altaylı’nın kitabında Ruzi Nazar şunu söylüyordu: “Amerikalılarla SSCB’ye karşı yapılan müşterek operasyonlarda çalışırım.”

TÜRKİYE’DE İKİ CIA AJANI

Adı: Anwar Yusuf Turani.

El Kaide gibi radikal terör örgütleriyle ilişkisi olduğu için, Çin ve İran tarafından her yerde aranan Turani, geçen yıl ve bu yıl olmak üzere iki defa Türkiye’ye geldi.

Bir kimseyi Çin ve İran, El Kaide ile ilişkisi olduğu için aramaz. Daha doğrusu bu, sadece İran veya Çin’in değil, teröre karşı olan bütün ülkelerin işidir.

Ancak, İslamist terör örgütleriyle ilişkisi olan Anwar Yusuf, ABD tarafından aranmıyordu. O kadar öyle ki, Amerika tarafından korunuyordu, sığınmasına izin veriyordu.

Hürriyet yazarı Tolga Tanış 2009 yılında köşesinde şunları yazacaktı:


SÜRGÜNDEKİ LİDERLER NEDEN AMERİKA’YA GELİR

Enver Yusuf (47), Virginia’da yaşıyor. 80’li yıllarda ayrılmış ülkesinden. Türkiye, Suudi Arabistan derken, 21 yıl önce de Amerika’ya gelmiş ve tıpkı Kadir gibi sığınma almış. Ancak Rabia Kadir ile karşılaştırıldığında ondan çok daha radikal bir çizgi seçmiş.

EL KAİDE TERÖR ÖRGÜTÜ DEĞİL Mİ?

“Rabia Kadir sadece insan hakları konusunda konuşuyor. Otonomcu. Biz ayrılıkçıyız. Çin’den toprak istiyoruz” diyor. Uygur hareketinde etnik kökenden çok, Müslüman kimliği öne çıkarıyor. Suudi Arabistan’la yakın. İslam’a bakışı katı. “El Kaide’nin bir terör örgütü olduğunu söylüyor musunuz” dedim. Cevap olarak “11 Eylül saldırısını bir terör olayı olarak görüyoruz” dedi sadece. 

Peki niye Amerika’da Enver Yusuf? Niye böyle biri, iki coğrafyada İslamcı gruplarla savaşan bir ülkede yaşar? Sorunca, “Çünkü burada bizi özgür bırakıyorlar” diye cevap verdi. “Şiddete karışmadığınız sürece her konuda konuşma hakkı veriyorlar.”

———————————————————————————————-

Peki, El Kaide ve İslamist terör örgütleriyle ilişkisi olan bu iki insan, nasıl ABD’de ikamet edebiliyorlar, Kanada tarafından vatandaşlığa alınabiliyorlar?

CIA’YA GİDEN YOL

Soğuk Savaş bittiğinde, soğuk savaşla birlikte bir devlet de bitmişti: Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği.

Amerika’nın, Sovyetler Birliği’ne karşı, yine SSCB toprakları içerisinde yaşayan uluslardan ajan devşirdiği biliniyor. Ruzi Nazar bunlardan sadece biri.

ABD, Sovyetlerin yıkılmasıyla her şeyin bittiğini sanıyordu, ancak bu kez karşısına İran ve Çin dikilecekti. Adam devşirmeye devam edilecekti.

ADI: PİRUZ DİLENÇİ

Dilençi; Azeri kökenli, fakat Azerbaycan topraklarına adımını atamıyor. Türk’üm diyor, fakat adındaki Kürdimsi şifreleri silemiyor.

Dünya  üzerinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatandaşlığını ve Türk milleti ismini kullanan, fakat kendi ülkesinde, terör listelerinin tepesinde yer alan, Piruz Dilençi…

İran devleti tarafından dünyanın her yerinde aranıyor. İran’dan toprak talep ediyor, böleceğiz diyor ve az sayıdaki müritlerine, “İran’ın bölünmesi yakın” vaazları veriyor.

Amerika’nın neden Dilençileri, Anwar Yusufları aramadığını şimdi anladınız mı?

İran ve Çin düşmanı bu iki insanı, ABD, yine bu iki ülkeye karşı kullanılabilecek, “aparatçik”, olarak görüyor. Bir zamanlar Ruzi Nazar’ı, Sovyetlere karşı kullandığı gibi…

Piruz Dilençi, bir yıldan fazla süredir, Üsküdar’da ikamet ediyor.

Şimdi sıkı durun: TC Vatandaşlık Hüviyeti taşımadan!

TEKRAR ANWAR YUSUF

Diğer isim ise Anwar Yusuf Turani… Hani “El Kaide’ye” terör örgütü, ikiz kulelere yapılan saldırılara da “Terör eylemi” diyemeyen Yusuf…

IŞİD–El Kaide gibi radikal terör örgütleriyle ilişkisi olduğu ve Çin devleti tarafından her yerde arandığı bilinen Yusuf…

Dilençi’yle, İstanbul’un bir semtinde bir araya gelen, istişare edip ayrılan Yusuf…

Her şeyi biliyoruz Yusuf… Yusuf…

İSLAMCI MI TÜRKÇÜ MÜ?

Kendilerini Türkçü olarak tanımlayıp, bu şekilde siyasi itibar elde etmeye çalışan bu iki ismin, CIA listesinde ‘muhbir‘ (Siz ajan diye okuyun.) sıfatı ile yer aldıkları iddiaları varken!..

Sahte pasaport kullandıkları, kendi adlarına herhangi bir pasaport taşımadıkları bilinirken!..

El Kaide, IŞİD ve CIA ile ilişkileri, gün gibi ortada dururken!..

Nasıl hala Türkiye toprakları içerisinde ellerini kollarını sallayarak dolaşabiliyorlar?..

Uluslararası terörist listelerinde Çin ve İran devletleri tarafından aranan bu iki ismin, hala İstanbul’da oldukları ve bazı AKP yetkilileri ile aralıklı olarak görüşme yaptıkları, bize ulaşan istihbari bilgiler arasında.

———————————————————————————————-

TERÖRİSTLERİN YAŞAM MERKEZİ: İSTANBUL

Türkiye, Binlerce El Kaide–IŞİD bağlantılı teröristin merkezi haline gelmiş. O kadar öyle ki, bu teröristler, büyük devletler tarafından aranan cinsten.

Kendilerine “Milliyetçiyim” diyen Anwar ve Dilençi’nin, milliyetçiler arasındaki itibarı sıfıra yakın durumda.

———————————————————————————————-

El Kaide ve IŞİD ile ilişkisi olduğuna dair hakkında iddialar bulunan Piruz Dilençi ve Anwar Yusuf, kendilerine Türk destekçiler toplama uğraşında oldukları, bize gelen bilgiler arasında bulunuyor.

Büyük devletler tarafından aranan bu iki ismin, Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından, arandıkları ülkelere teslim edilmeleri bir yana, henüz  bir kerecik bile sorgulanmamaları hayret verici.

Fakat, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının iki terör odaklı isimle ilgili iddianame hazırlama aşamasında olduğu, kulislerde dolaşan bilgiler arasında.

Anayasal hakkımızı kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti kamuoyuna ve Adalet Bakanlığı ve Emniyet teşkilatına buradan ihbarda bulunuyoruz.

Terörle mücadele konusunda cesur adımlar atan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu‘nun, konuyu dikkatlice değerlendirdiği, emniyet birimlerince belirtildi.

Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde teröre bulaşmış isimlerin elini kolunu sallayarak dolaşmasının, Türkiye ile Çin–İran arasında diplomatik  krize sebep olacağı ise aşikardır.

Türkiye'nin siyaset, medya ve gerçekçi haberlerinin yer aldığı haber portalı