Makinaların hayatımıza girdiği ilk günden beri hız kesmeden devam eden bir teknolojik gelişimle karşı karşıyayız. Toplumsal hayat içerisinde insanların elinin değdiği her nesne makinalaşma ile karşı karşıyayken, teknolojinin gelişmesi ve yapay zekada devrimsel yeniliklerin yaşanması pek çok alanda değişimlere neden oldu. Bu alanlardan bir tanesi de savaşlar.
İlk savaşların bilek gücüne dayalı olarak gerçekleştiğini göz önüne alırsak bugün savaş teknolojilerinde devasa değişikliklerin yaşandığını görebiliriz. Yavaş yavaş insanların üretim hatlarından çekildiği gibi insanlar savaş alanlarından da çekilmeye başladı. İlk etapta İnsansız Hava Araçları ile tanıklık ettik. Bunu insansız tanklar izledi. Şimdi ise robot askerler ile karşı karşıyayız.
Gelecekte bilim-kurgu sahnelerini andıran savaşlarla karşı karşıya kalacağız. Yapay zeka ve robot teknolojisinde devrimsel nitelikte gelişmelerin yaşanması insan hayatını kolaylaştırdığı gibi savaşlarda da değişimlere neden olacak. Kendi kendine uçabilen hava araçlarını, sürücüsüz hareket eden yolucu taşıma araçlarını, ayarlı çalışan ev aletlerini ve daha pek çok teknolojik aleti gördük. Hayatımızın her alanını işgal eden teknolojik aletlerin benzerlerinin eli silah tutan bir asker olarak karşımıza dikilmesi söz konusu. Nitekim Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Çin, Rusya ve Güney Kore gibi pek çok ülke bu alanda çalışmalar yürütüyor. Artık savaş meydanlarında kanlı canlı askerler yerine şarjı full robotlar görmeye hazırlıklı olun.
Bilim kurgu filmlerinin vazgeçilmezi robotlar, teknolojik gelişmeler ile hayatımızın her alanına yayıldı. Robot teknolojisi ile birlikte yürütülen yapay zeka çalışmaları ise tartışmalar eşliğinde gelişimini sürdürüyor. Söz konusu teknolojiler askeri alanda da gelişim gösterirken, ABD, Çin, Rusya ve Güney Kore gibi ülkeler geleceğin robot ordularını hazırlıyor.
Robot teknolojisinin en önemli temsilcilerinden olan, 2014’te “robot devrimi” başlatan ve yapay zeka geliştirilmesine odaklanan Çin, farklı alanlarda 250 binden fazla robotu kullanıma soktu. Çin’in amacı iş gücü verimliliğinin yanında rekabet yeteneğini yükseltmek olarak nitelendirildi. Fakat iş gücü verimliliğinin artırılması amacıyla robotlar ürettiğini belirten Pekin yönetimi, uluslararası kamuoyundan gizli olarak, askeri robotlar üretmeye odaklanmış durumda.
ABD karşısında dünyanın en büyük ekonomisi olma yolunda emin adımlarla ilerleyen Çin, ekonomik kazanımlarını askeri alanda yapay zeka ve robot teknolojisi üzerine yoğunlaştırmış durumda. Bu bağlamda kapalı kapılar ardında tehlikeli askeri robotlar geliştirdiği ifade edilen Çin’in ilerleyen dönemde savaş alanlarında robot savaşçılar kullanması öngörülüyor. Pekin yönetiminin robot üretimi açısından gücünü çok hızlı şekilde artırması ise küresel alanda endişeleri beraberinde getiriyor. Batılı kaynaklar Çin’in sahaya süreceği böylesi bir güçle olası çatışma ortamlarında kolaylıkla işgal faaliyetlerini yerine getirebileceğini düşünüyor. Ancak, askeri robot teknolojisine ilişkin çalışmalar ve benzer endişeler sadece Çin’i kapsamıyor.
Askeri güç anlamında ABD’den sonra dünyanın 2’inci büyük askeri gücü konumunda olan Rusya da askeri robotlar üzerine yoğunlaşmış durumda. Öyle ki, Rus mühendisler 2017’de FEDOR isimli bir robot geliştirildiğini duyurdu. Özel bir şirket tarafından yürütülen ve taslak konumunda bulunan projede, FEDOR’un iki silahı aynı anda etkileyici bir doğruluk payıyla kullanabilmesi en dikkat çekici özellik
Rus mühendislerin FEDOR ve benzeri araçlardaki geliştirmelerle daha kapsamlı robot savaşçılar üretmesi öngörülüyor. Yanı sıra, mevcut sistemler dahilinde uzaktan kumandalı ya da insansız savaş robotları üreten Moskova bu alanda en güçlü aktörlerden biri. Rusya ayrıca yapay zeka araştırmalarına da hız verirken, bu kapsamda elde edilen gelişmelerin teknolojik araçlara entegre edilmesi için çalışmalar sürdürüyor.
Özellikle Çin ve Rusya’nın askeri robot teknolojisindeki gelişiminden dolayı büyük bir tedirginlik yaşayan ABD, aynı şekilde rakiplerine karşılık veriyor. Amerikan güçlerinin mevcut şartlarda insansız robotları farklı alanlarda kullandığı biliniyor. Bu kapsamda daha da geliştirilen robot askerlerin sahaya inmesi söz konusu.
Batılı medya kuruluşları yapay zeka ve askeri robot üretiminde ABD’nin Doğulu güçlerin imkanlarını aşmak istediğinin altını çiziyor. Rusya ve Çin gibi ülkeler ise ABD’nin kendi çalışmalarını tehdit olarak gördüğünün farkında. Bu doğrultuda Moskova ve Pekin yönetimleri, dünya için gerçek tehdidin Washington DC olduğunu savunuyor. İki taraf da gerçekleştirdiği çalışmalar ile muhtemel yeni çatışmalarda kullanılacak teknolojilerin nasıl şekilleneceğine dair detayları gözler önüne seriyor. Ayrıca son verilere göre, ABD ve Güney Kore, bu yıl içerisinde robot savaşçıları sahaya sürmenin planlarını yapıyor.
ABD’nin çin karşısında en önemli müttefiklerinden olan Güney Kore, geliştirdiği yapay zeka ve askeri robot teknolojilerini 2024’de orduda kullanmaya başlayacak. Hayvan formunda tasarlanan birçok robotun silahlı kuvvetler bünyesinde kullanacağını belirten Güney Koreli kaynaklar, Seul yönetiminin temel savunma teknolojilerini geliştirme projelerini sürdürdüğünü ifade ediyor. Bu kapsamda hayvan, yılan ve böcek gibi görünen robotların savaş kurallarını değiştirebileceği kaydediliyor.
Yanı sıra Güney Koreli Hankook Mirae Teknoloji tarafından geliştirilen Method-2 isimli robot oldukça dikkat çekici bir araç olarak öne çıkıyor. Bir insan tarafından gelişmiş kumanda teknikleriyle yönetilen Method-2, 4 metre boyunda ve yaklaşık 1,6 ton ağırlığında. Tüm geliştirmeleri tamamlandığında askeri alanda çığır açması beklenen robot, tüm parmaklarını insan gibi kullanabiliyor.
Devletlerin savaşların insan maliyetlerini göz önüne alarak, yapay zeka ve robot teknolojine dayalı olarak insansı robotlar geliştirmeleri pek çok kişi tarafından kaygıyla karşılanıyor. Bu kaygıları dile getiren en dikkat çekici isim ise ABD merkezli Space X ve Tesla Motors’un kurucusu Elon Musk. Musk yapay zekanın ölümsüz bir diktatöre dönüşebileceğini ifade ederken, bunun insanlığın karşılaşacağı en büyük tehdit olduğunu ifade etmişti. Öyle ki, Musk, insanlığın yapay zeka teknolojisi karşısında üstün olabilmesi için bu alanda çalışmalar yürüten NeuroLink adlı bir şirketi hayata geçirdi.
Musk’a göre insan eli ile oluşturulan yapay zeka, insanlık üzerinde egemenlik kurabilir. Daha da ileri giden Musk, olası bir tehditte süper ileri bir yapay zekaya karşı insanlığın kurtulma şansını yüzde 10 olarak belirlemişti. Musk’un bu kaygıları 2008 yapımı “Echelon Komploları” isimli filmi anımsattı.
Diğer taraftan yapay zeka ve askeri robot teknolojisinin bir arada değerlendirilmesi olası tehditlerin boyutunu daha da artıyor. Farklı küresel güçler tarafından oluşturulan ve insanlığın yararına olduğu ifade edilen bu girişimlerin kontrolden çıkması durumunda söz konusu iddialarla karşı karşıya kalınacaktır. Belki de insanlar son savaşını askeri robotlara karşı verecektir.
KAYNAK: intell4