Çankaya Belediyesi tarafından bugün Ankara’da Zülfü Livaneli Kültür Merkezi açıldı. Açılışa CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Eski Yunanistan Başbakanı ve Sosyalist Enternasyonal Başkanı Yorgo Papandreu ve Zülfü Livaneli katıldı.
Açılış konuşmasında gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, iki gün önce HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk’un annesi Hatun Tuğluk’un cenazesinde çıkan olaylara da değindi.
Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satırbaşları şöyle:
- Bu toprakların mayasında barış vardır aslında, az önce söz edildi Karacaoğlan, Dadaloğlu, Mevlana bu toprakların insanıdır. Bu topraklarda hep birlikte huzur içinde yaşamak isteriz. Tarihte tanık olmadığımız olayları şimdi yaşamaya başladık. 80 yaşında bir kadının gömülmesine, defnedilmesine karşı çıkıyorsanız, ‘mezarı burada olmasın’ diyorsanız bunu içimize sindirmemiz mümkün değildir. Sorun şunu veya bunu kınamak değil arkadaşlar, sorun Türkiye bu atmosfer nasıl geldi, kim taşıdı buraya? Peki bu gerginlik toplumu nereye kadar götürecek? Siyasetin görevi toplumu ayrıştırmak kutuplaştırmak değildir.
- Bu toprakların mayasında barış vardır aslında. 80 yaşındaki bir kadının defnedilmesine karşı çıkıyorsanız, bunu içimize sindirmemiz mümkün değildir. Sorun: Türkiye bu atmosfere nasıl geldi? Sorun budur. Siyasetin görevi toplumu ayrıştırmak değildir. Siyasetin görevi sanatın önünü açmaktır. Bütün insanları kucaklamaktır. Nasıl oldu da Türkiye bu hale geliyor? Nasıl oldu da Türkiye’yi bu hale getirenlerle birlikte bir ülkenin İçişleri Bakanı (Süleyman Soylu) oturup beraber fotoğraf çeker? Üstelik nerede karakolda çekeceksiniz fotoğrafı. Bu ne demektir, “istediğiniz kadar istediğiniz kişinin mezarına saldırabilirsiniz, sizin tek güvenceniz benim demektir” bu fotoğraf. O fotoğrafı çektiren kişinin siyasette, inançta, ahlakta, hayatta yeri yoktur.
- Bu ülkede fındık üreticisinin sorunundan söz eden var mı? “Herkes hayatından memnun.” Ne demek herkes hayatından memnun? Tarladan buğdayı biçecek, alın terinin karşılığını alacak bir bakıyorsunuz bir kararname çıkmış, Gümrük vergisi sıfır tahıl ithal ediliyor. Böyle bir akıl tutulmasının olduğu ortamda yaşıyoruz. Baskıdan söz edildi evet baskı var. Hiç kimse unutmasın, 15 Temmuz Darbe Girişimini kınıyoruz, ama darbe girişimini fırsata çevirip 20 Temmuz’da sivil darbe yapanları da kınıyoruz. Bütün bunları yapan bir kişi var, dün akşam yine bir televizyon kanalındaymış, Türkiye’nin hiçbir sorununa parmak basılmadı.
- Türkiye’nin hiçbir sorunu kendisine sorulmadı. Ana konu ne? Kemal Kılıçdaroğlu. Hastalık yine nüksetti. Ya arkadaş ben sana ne yaptım? Siyasetçinin yürekli olması lazım. Niye benim karşıma çıkmaktan korkuyorsun, vallahi ben adam yemem. Ben medeni bir insan gibi tartışırım. Konuşacaksan benim yüzüme söyleyeceksin.
- “4 yıl içinde terörü bitirmezsem siyaseti bırakırım” dedim. “Sen kimsin terörü 4 yılda bitireceksin” diyor. Söyledim, “Ben senin karşısına çıkmaktan korktuğun kişiyim” dedim. 4 yılda bitiremezsem çekip gideceğim. Sen bırak bitirmeyi, yeni şeyler yaratıyorsun. Yeni terör örgütleri.