Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Askeri Teknik İşbirliği’nden sorumlu danışmanı Vladimir Kojin’in, S-400 sözleşmesinin imzalandığına dair birbirini takip eden açıklamaları, Türkiye’nin hava savunma sistemine sahip olacak olmasının ülkenin savunma ve dış politikasına büyük katkısının yanı sıra krizi geride bırakan Rusya-Türkiye ilişkilerinde yeni bir dönemin nişanesi oldu.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Askeri Teknik İşbirliği’nden sorumlu danışmanı Vladimir Kojin’in, S-400 sözleşmesinin imzalandığına dair birbirini takip eden açıklamaları, Türkiye’nin hava savunma sistemine sahip olacak olmasının ülkenin savunma ve dış politikasına büyük katkısının yanı sıra krizi geride bırakan Rusya-Türkiye ilişkilerinde yeni bir dönemin nişanesi oldu. Kazakistan ziyareti sonrası uçakta gazetecilere yaptığı açıklamada Rusya’yla S-400 savunma sistemine ilişkin imzaların atıldığını söyleyen ve Rusya’yla, başta Suriye konusu olmak üzere, müşterek dış politika hedeflerinin gerçekleştirilmesi konusunda olumlu sinyaller veren Erdoğan’ın açıklamasını, Türk Dışişleri’nden gelen Kırım açıklamas takip etti. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi Hüseyin Müftüoğlu, Kırım Tatar Milli Meclisi Başkan Yardımcısı Ahtem Çiygöz hakkında verilen hapis cezasına ilişkin bir soruya “Çiygöz, Kırım’daki fiili yönetimin sözde mahkemesi tarafından 11 Eylül 2017 tarihinde sekiz yıl hapis cezasına mahkûm edildi. Bu karar, Kırım Tatarlarının yaşadığı mağduriyetlere bir yenisini ekledi” şeklinde açıklamada bulundu.
‘TÜRKİYE VE RUSYA KIRIM KONUSUNDA TAM MUTABAKAT YOLUNDA İLERLİYOR’
S-400 anlaşmasının imzalandığının Erdoğan tarafından duyurulduğu günde, Dışişleri’nden yapılan Kırım çıkışını Sputnik’e değerlendiren Kırım Tatar Kültür Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Ünver Sel’e göre açıklama, Kırım meselesi konusunda hassas olan Türkiye’nin bu konudaki direncine işaret ediyor olsa da bu direnç yerini hızla Rusya’nın haklılığını tasdikleyen bir bakış açısına bırakmakta:
“Türkiye, çeşitli konularda olduğu gibi Kırım konusunda da temkinli davranıyor. Kırım Türkiye için hassas bir nokta. 1774 Küçük Kaynarca Anlaşması’ndan bu yana pek çok anlaşma Kırım’la ilgili konularda Türkiye ve Rusya birbirini muhatap alan iki taraftı. Sovyetler Birliği döneminde sonra Türkiye, Kırım’la ilgili konuları Ukrayna ile konuşmaya başladı. Sebebi de Kırım’ın, kendisini Ukrayna içinde bulmuş olmasıydı ama bu geçici dönemdi ve gerçeği ifade etmiyordu. Ancak NATO ülkeleri Ukrayna’yı destekleyen bir politika güttüler. Bu bağlam göz önünde bulundurulduğunda, Türkiye’nin Çiygöz’e yönelik tutuklamayla ilgili yüksek seviyeden bir açıklama değil. Türkiye’nin yalnızca zamana ihtiyacı var, Türkiye, Kırım konusunda da siyaset değişikliğine gideceğinin işaretlerini veriyor.”
‘KIRIM YÜZÜNÜ BİR DAHA UKRAYNA’YA DÖNMEYECEK’
Hem Türkiye hem Rusya’nın Kırım konusunda dikkatli davrandıklarına işaret eden Sel “Zaten hem Rusya hem Türkiye’nin bu konuda ihtiyatlı davranmaları, bu konudaki olası iş birliğinin göstergesi. Satır aralarına bakıldığında Türkiye bu konuda üst perdeden açıklama yapmıyor. Bu sözler ikili ilişkileri bozacak nitelikte değil” dedi ve ekledi:
“2014’teki ayaklanma süresinde Kırım’ın yeni dönüşüme girebileceğine ihtimal vermeyenlerin kışkırtıcı tavırları oldu. Kırım Tatar Milli Meclisi üyelerinin öngöremediği şekilde Kırım, yüzünü Rusya’ya döndü ve yüzünü bir daha Ukrayna’ya dönmeyecek. Bu tarihi bir adalet ve gerçek. Ukrayna Cumhurbaşkanı Petro Poroşenko’nun açıklamaları da bu anlamda bir itiraf” dedi.
‘BATI KOMPLOLARINA RAĞMEN RUSYA-TÜRKİYE OLUMLU DÖNEME GİRDİ’
Batı’nın engelleme girişimlerine rağmen S-400 füze alım sürecinin başarıyla sonuçlanmasının hem Türkiye hem de Rusya açısından önemli olduğuna işaret eden Sel “Sürecin başarıyla tamamlanması, ikili ilişkiler açısından ‘sigorta’ niteliğinde:
Ünver “Batı’dan özellikle NATO’dan Türkiye’ye bu konuda büyük baskılar bulunuyordu. Türkiye, NATO’yla sorunlar yaşadığı dönemde savunması için önemli bir adım atmış oldu. Batı daha önce bir takım komplolarla, Suriye sınırında Rus uçağı düşürmesi hadisesi gibi Türkiye-Rusya ilişkilerini bozma teşebbüsleri yaşandı. Bu S-400 alımıyla bu ilişki çok daha ileri gidecektir.”