Partiler üstü kuruluş olan Atatürk ~ Atabey Türk Ocakları, Genel Başkanı Hüseyin Hakkı Kahveci ve İl Beyleri’nin katılımı ile yeni ocağı/şubesi olan Alanya İl Beyliği açılışını yaparak, Akdeniz Toros hattını güçlendirmeye devam ediyor.
Açılış Atatürk ~ Atabey Türk Ocakları Genel Başkanı Hüseyin Hakkı Kahveci ve İl Beyleri’nin katılımı ile gerçekleşti.
Teşkilatlardan sorumlu Gn. Bşk. Yard. Dr. Hüseyin Ruhi Özkaynak, Hukuk ve Mali İşlerinden Sorumlu Gn. Bşk. Yard. Av. İbrahim Ersoy, Tekirdağ İl Beyi Hacı Demir, Çanakkale İl Beyi Önder Ergül, Balıkesir İl Beyi Mülkü Arslan’ın hazır bulunduğu bir törenle açıldı.
Açılışta adeta izdiham yaşandı. Halkın her kesiminden; sivil toplum kuruluşlarından insanların katıldığı açılışta salon, toplantı odaları koridorlar ve balkonlar katılımcılar ile dolup taştı.
Ayrıca açılışa; Alanya İyi Parti İlçe Başkanı Alper Arıkan ve yönetimi;
ALESO-Alanya Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Nuri Demir ve Yönetimi de katılım sağladı.
Atatürk ~ Atabey Türk Ocakları Alanya İl Beyliği açılış programı Buğra Eren DULUM’un “Biz ki Melik-i Turan, Emir-i Türkistan’ız, biz ki Türk Oğlu Türk’üz; Biz ki milletlerin en kadimi ve en ulusu Türk’ün Başbuğuyuz!” diyen Emir Timur’un sözü ile başladı.
Önce Atatürk ~ Atabey Türk Ocakları Alanya İl Beyi Dr. Ali DULUM daha sonra Teşkilatlardan sorumlu Gn. Bşk. Yard. Dr. Hüseyin Ruhi ÖZKAYNAK ile Hukuk ve Mali İşlerinden Sorumlu Gn. Bşk. Yard. Av. İbrahim ERSOY’un konuşmalarından sonra Atatürk ~ Atabey Türk Ocakları Genel Başkanı Hüseyin Hakkı KAHVECİ ; “Eski bir Selçuklu kenti olan Alanya’da bulunmak çok güzel” diye sözüne başladı.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusunun Alanya’da karşılanmadığını bu nedenle Atatürk’ün Alanya’ya bir kez geldiğini söyledi.
Gerek nüfus gerekse ekonomik etkinlikler nedeniyle Alanya’nın il olması gerektiğine vurgu yapan Kahveci, Atatürk ~ Atabey Türk Ocakları olarak Alanya’yı il kabul ettiklerini ve buraya Atatürk ~ Atabey Türk Ocakları Yönetim Kurulunda da yer alan Dr. Ali DULUM’u görevlendirdiklerini söyledi. Alanya Ocağımız açılan sekizinci ocak ve Atatürk’ün destiny kodu(kader sayısı) da 8 dir diye ekledi.
Ayasofya Camii açılışına değinerek, Lozan Antlaşması ile ilgili kutlamalara iştiraklerin az olduğunu ve Lozan’ın hak ettiği önemi bu yıl görmediğini vurgulayarak eleştirdi. Ayasofya açılışında Atatürk’ten söz edilmeyen Diyanet İşleri Başkanını tenkit eden Kahveci “Ayasofya bir emanetse Türkiye Cumhuriyeti’nin bunu bugüne kadar koruduğunu ama yine emanet olan Kudüs ve Endülüs’ün korunamadığını” dile getirdi.
Kahveci, “NUTUK” kitabını herkesin okuyup, anlaması için çalışma başlattıkları müjdesini verdi. Atatürk ~ Atabey Türk Ocakları Genel Başkanı Kahveci, Türkiye’nin dış siyasetine değindi. Ermenistan, Kıbrıs, Suriye, Yunanistan, Rusya, Amerika’nın, ülkemizin etrafında yapılan askeri yığınaklarını anımsatan Kahveci bu askeri hazırlıkların ne anlama geldiğini açıkladı. Dış siyasette yalnızlaşan Türkiye; Askeri ve siyasi açıdan sıkıştırılan Türkiye ve suni gündemle uyutulan Türkiye, Ergenekon, Balyoz gibi operasyonlarla askeri olarak zayıflatıldı. Şimdi de denizlerden kuşatılmaktayız dedi.
Turizm ile ilgili öngörüsünü davetlilerle paylaştı. Gelecek yıl da Turizm olmayacak dedi. Türkiye ekonomisi ile ilgili verileri yorumlayan Kahveci Alanya’da da turizmin ve ticaretin olmadığını söyledi. Salgın ile ekonominin allak bullak olduğunu söyledi. Ekonomik kaos oluşturularak ülkeler parçalanır diye de uyarısını yaptı. Tarih bunun örnekleri ile doludur.
Kahveci “Atatürk ~ Atabey Türk Ocakları kimsenin hiçbir yerin arka bahçesi değildir. Atatürk ~ Atabey Türk Ocakları partiler üstüdür. Atatürk’ün Amasya Kongresinde “Bizim siyasi partilere ihtiyacımız yok, milli birliğe muhtacız” sözünden hareket ederek ATA TÜRKleri, Atatürk ~ Atabey Türk Ocakları’na çağırıyorum dedi.
Siyaset erken seçim şansını yitirdi, erken seçim olmayacak diyen Hüseyin Hakkı Kahveci, siyasetteki yeni partilerin de Türkiye ve Türk Milleti için umut olamayacaklarını, siyasi partilerin biteceğini yakında göreceksiniz dedi.
Milletvekilliği bir meslek değildir, Meclisin adı Parlamento değildir. Sistemin adı Parlementer sistem değildir.
“Büyük Türk Milletinin Büyük Millet Meclisi” der Atatürk, biz de öyle diyoruz. 650 milletvekilinin sadece 114’ü Atanın Türkü. Bu yapısı ile Meclis, Osmanlı’nın Mebusan Meclisi’ne benziyor. Siirt 25 bin oy ile 1 milletvekili seçip gönderirken, Muğla 106 bin oy ile milletvekili seçip gönderir. Bunun nedeni ne olabilir? Muğlalı seçmenin Türkmen Yörük olması mı?
Türkiye’ye yönelik bir kuşatma var. Bunun en önemli nedenlerinden biri de topraklarımızda dünyanın 600 yıllık enerji ihtiyacını karşılayacak olan Toryum madeninin ülkemizde bol bulunması. 600 yıllık dünyanın enerji ihtiyacını karşılayan ülke, 600 yıllık dünya hükümranlığı sürecek ülke. İşte bu nedenle Türkiye hedef ülke.
Her taraftan kuşatıldığımız bu günlerde sizleri Atatürk ~ Atabey Türk Ocakları çatısı altında toplanmaya çağırıyorum. Atatürk’ün buyurduğu gibi Büyük Şerefli Cepheyi kurmak için biraraya gelmemiz gerekiyor. Türkye Cumhuriyeti Devletini yaşatmamız gerekiyor. Bizim işimiz Türkiye Cumhuriyeti Devletini yaşatmak, bizim işimiz yabancı eller eliyle Türkiye Cumhuriyeti siyasetinin şekillenmesini engellemek, bizim işimiz Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni Türke göre, Atatürk’e göre tekrar kurucu ayarlara döndürmek.
“YA DEVLET ATATÜRKLEŞECEK, YA ATATÜRKLER DEVLETLEŞECEK.” sloganı ile konuşmasını bitirdi.
Son konuşmayı ise, Atatürk ~ Atabey Türk Ocakları Alanya İl Beyi Dr. Ali DULUM yaptı.
Alanya İl Beyi Dr. Ali DULUM: “Büyük bir milletin adıdır Türkler. Tarihin en eski milletlerinden biri olan Türkler, bütün dünya gibi zor zamanlardan geçiyor. Koronavirüs ile test edildiğimiz bu günlerin sonunda yeni bir dünya şekillenecek. Ekonomi, eğitim, hukuk, toplumsal ilişkiler her alanda yepyeni bir düzene geçiyoruz.
Batıda yapılan çalışmalara göre eğer Türkler uyanırsa, bir araya gelirse yaşadığımız bu sıkıntılı ve belirsiz sürecin sonunda Türk çağı yaşanacak. İşte bu yüzden hem Batı hem de Doğu tarafından engelleniyoruz. Bugün karşı karşıya kaldığımız pek çok sorunun asıl hedefi 2030’larda başlaması olası Türk hakimiyetini engellemektir. Biz de Türkiye’de yaşayan Türkler olarak ülkemizin kurtarıcısına ve O’nun yaptıklarına ihanet ettiğimiz için, bilimin yolundan gitmediğimiz için, okumadığımız için, bencil olup topluma ve toplumun sorunlarına sırtımızı dönüp parayı merkeze koyduğumuz için özellikle ekonomik olarak çöküşte, uluslararası ilişkilerde ise her yönden kuşatılmış durumdayız, Hem uluslararası arenada hem de içeride kendi evinde barındırdığı 5 milyon Suriyeli, cemaatlere bölünen halk, siyasilerin canlı tuttuğu etnisiteye dayalı söylem ve uygulamalarla, takip edilen neoliberal politikaların sonucu olarak Türk milleti olarak sıkıştırılıyoruz. İşte böyle durumlarda toplumları birarada tutacak, onların maneviyatını ve birlikte olma ülküsünü yükseltecek iderlere çok ihtiyaç vardır.
Kaderini devleti ile birlikte bir bütün olarak gören Türk milleti için bağımsız yaşamak, bağımsız olmak demek, devlet kurmak demektir. Tarih bize göstermiştir ki her yüz yılda güçler dengesi değişmektedir. İşte tam da bu dönemdeyiz. Ve dünyanın, tarihin en eski ve kadim milleti Türkler, henüz son sözünü söylemedi.
Gelecekte de var olmak için bugünden biraraya gelmeli, Türklük bilincini canlı tutmak için ekonomi, eğitim, sanayi, aile her konuda çalışmalar yaparak içinde bulunduğumuz sürecin tsunamisine hazırlanmak için büyük şerefli cephenin kurulması konusunda çağrı yapan Atatürk ~ Atabey Türk Ocakları lideri Atabey Sayın Hüseyin Hakkı Bey’in liderliğinde çalışmalarımızı organize etmek ve gücümüzü muhkem kılmak zorundayız. Hepinizi bu kutlu amacı gerçekleştirecek çalışmaları yapmak için Büyük Şerefli Cepheye çağırıyoruz. Katılımınızla renk verdiniz sağ olunuz, var olunuz.” sözleri ile konuşmasını tamamladı ve büyük alkış aldı.