Her kente bir üniversite politikası çöktü. Sayıştay raporlarına göre üniversitelerde liyakat ortadan kalktı sınavsız atama alışkanlık haline geldi. Araziler vakıf, dernek ve şirketlere peşkeş çekildi. Gelirler de vakıflara aktı.
Üniversitelerin nasıl yönetildiği, yapılan usulsüzlükler Sayıştay’ın raporlarına yansıdı. Bu usulsüzlükler içinde üniversite binalarının vakıf ve derneklere peşkeş çekilmesi, sınavsız atamalar, fazladan açılan rektör yardımcılığı kadroları öne çıkan veriler oldu. Trakya’dan ODTÜ’ye uzanan üniversitelere yönelik öne çıkan tespitlerden bir bölümü şöyle sıralandı:
Öğrenci işleri ile araştırma dekanlıkları kuruldu. Senato kararıyla dekan atandı. Sayıştay raporunda senato kararının usule uygun olmadığı ve kanunla yapılması gerektiği ifade edildi.
Üniversitede bulunan 15 araştırma merkezinin sadece üçünün faaliyet yürüttüğü, diğerlerinin atıl kaldığı belirlendi. Eğitim-öğretimin desteklenmesi amacıyla kurulan bu merkezlerin bünyelerinde sürekli çalışan araştırmacılar da olmadığı öğrenildi.,
“Aranan koşullara sahip kişinin bulunamadığı gerekçesiyle görevin aksamaması için en yakın pozisyona sahip çalışan” anlamına gelen tedviren atama adeta alışkanlık haline getirildi. Bu şekilde üniversitedeki enstitü, fakülte, yüksekokul sekreterleri ile şube müdürü, büro şefi ve yurt müdürü gibi tam 11 dolu idari kadroya tedviren görevlendirme yapıldı.
Fakülte, yüksekokul ve enstitü sekreterliklerinde görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarına tabi kadrolara sınavsız atamalar yapıldı. Mühendis, biyolog ve tekniker kadrolarına da sınavsız atamalar gerçekleştirildi. Bir başka olayda bilgisayar işletmeni personel kısa süreliğine fakülte sekreterliğine ardından da görevde yükselmeye tabi ayniyat saymanlığına getirildi. Sınava tabi tutulmadı. Üniversitenin bu konuda 2021 Sayıştay denetim raporu ile de uyarıldığı hatırlatıldı. Buna rağmen üniversitenin bu konuda adım atmaması dikkat çekti.
Eskişehir Tepebaşı’nda üniversiteye tahsis edilen bina yapılan protokolle ihalesiz şekilde bir vakfın kullanımına bırakıldı. Bu işlem bedelsiz gerçekleştirildi ve giderleri de üniversite tarafından karşılandı. Vakıf ise binayı sergi alanı, bahçesini ise otopark olarak işleterek gelir elde etti.
Üniversite tarafından kanunen yasak olmasına rağmen kendi adıyla vakıf kuruldu. Bu vakfın üniversite tarafından düzenlenen bazı etkinliklerinden kayıt ücreti adı altında karşılık tahsil ettiği tespit edildi.
Teknoloji geliştirme bölgesi sınırları içindeki ODTÜ arazilerinin kira bedellerinden bir şirketin yapmış olduğu yatırım-bakım-onarım sigorta, Uluslararası Projeler Destek Ofisi, Teknoloji Transfer Ofisi programları giderleri düşüldü. Bu şekilde üniversite alacağı toplam kira bedelinden 5 milyon 777 bin TL feragat etti.
Üniversitede rektör yardımcısı ve genel sekreter yardımcısı görevlendirmeleri mevzuatta belirlenen sayının üzerine çıktı. Üç rektör yardımcısı olması gerekirken bu sayı beşe çıkarıldı. Genel sekreter sayısı ise iki olması gerekirken üçe yükseltildi.
Üniversitede mükerrer ödemeyle kamu zararı oluştu. Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi (Hastane) ile Ağız ve Diş Sağlığı Uygulama ve Araştırma Merkezi döner sermaye hesaplarında bazı firmalara aynı iş ve işlemler için mükerrer ödeme yapıldığı tespit edildi. Bu şekilde 6 firmaya aynı faturalar üzerinden ikişer kez ödeme yapıldı.
Son kullanma tarihi yaklaşan ilaçların stok takibinde sorunlar yaşandı. Bu nedenle Devlet Malzeme Ofisi’ne ödemesi yapılarak alınan 862 bin 71 TL’lik ilaç imha edildi.
Kaynak: BİRGÜN