Sakarya’nın Hendek ilçesinde havai fişek fabrikasında meydana gelen, 7 işçinin öldüğü 127 kişinin yaralandığı patlamanın davası başlıyor. İddianamede yer alan bilirkişi raporu ise ihmaller zincirini ortaya çıkardı. Ruhsat yok, mevzuata aykırı elektrik kullanımı var, iş güvenliği yok, acil durum toplanma noktası yok.
Sakarya’nın Hendek ilçesinde bulunan 15 dönüm alana kurulu Büyük Coşkunlar havai fişek fabrikasında 3 Temmuz günü meydana gelen, 7 işçinin yaşamını yitirdiği ve127 kişinin yaralandığı patlamanın davası 6-7-8 Ocak’ta Sakarya 1.Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.
“Hendek davası” olarak bilinen davanın avukatları bir açıklama yayınlayarak kamuoyunu davaya sahip çıkmaya çağırdı. Yazılı olarak yapılan açıklamada, “Hemen her gün yaşanması nedeniyle maalesef ülkemizde artık sıradan bir vaka haline getirilen işçi cinayetlerinden bir örneğini daha 3 Temmuz 2020 tarihinde Sakarya Hendek’te bir katliam olarak yaşadık. 3 Temmuz 2020 tarihinde Coşkunlar Havai Fişek fabrikasında yaşanan patlamada Erhan Ateş, Halis Yılmaz, Havva Çelik, Muhammet Aygün, Ramazan Kor, Sabahattin Tepeçınar ve Muhammet Seyfi Çanakçı hayatını kaybetti, birçok işçi ise yaralı olarak kurtuldu” denildi.
Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: “Katliamın ardından ‘Bilinçli taksir ile ölüme ve yaralanmaya sebep olma’ suçu ile açılan davada katliamın baş sorumlularından olan fabrika patronu aksi tüm taleplerimize rağmen serbest bırakıldı. Yaşanan bu katliam işçilerin insan onuruna yaraşır sağlıklı koşullarda çalışma ve yaşama haklarının; daha fazla üretim ve daha fazla kar elde etmek hırsı ile ne kadar kolayca hiçe sayıldığını bir kez daha gözler önüne sermiştir. Sorumluların gereken cezayı alması ve toplumsal adalet duygusunu tatmin eden bir yargılama süreci; yaşamını yitiren işçilerin geride kalan yakınları ile yaralı işçilerin yaşadıkları acıların bir nebze de olsa hafifletmesi yanında işçilerin yaşamlarını hiçe sayarak çalıştırılmasının bir bedeli olduğunu göstermesi bakımından da önemlidir.”
Yürütülen soruşturmada savcılık, iddianamesini tamamladı. 27 sayfadan oluşan iddianamede aralarında fabrika sahiplerinin de bulunduğu 5’i tutuklu 7 şüpheli hakkında “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçundan 2 yıl 8’er aydan 22 yıl 6’şar aya kadar hapis cezası istendi.
Karar’dan Eda Narin’in haberine göre, iddianamede yer alan bilirkişi raporunda, patlamanın meydana geldiği yer olan Çin Mahallesi’nde yasal olmayan bir şekilde ve tüzüğe aykırı olarak depolama ve üretim yapıldığı belirtildi.
Çin Mahallesi’nin yaklaşık 50 metre aşağısındabirbirlerine 15-20 metre uzaklıklarda inşa edilen dört yapının ruhsat kayıtlarının bulunamadığının belirtildiği raporda, “Barut ve kimyasalların ortak kullanımı sonucunda patlayıcı özellikleri daha etkili olan misket denilen ara ürünler elde dilmesi planlandığında söz konusu yapılar için mevzuat gereği özel önlemlerin alınması gerekirdi” ifadelerine yer verildi.
Bilirkişi raporunda yer alan diğer tespitler ise şöyle sıralandı: “Patlayıcı mamullerinin muhafaza edildiği sekiz büyük depo arasında güvenlik mesafelerine dikkat edilmediği tespit edilmiştir. Ayrıca insanların yoğun bulunduğu en yakın imalathaneye yaklaşık olarak 20 metre ve yemekhaneye 40 metre uzaklıkta konuşlandırılmıştır.
Havai fişek fabrikasının yerleşkesinde yapılmak üzere bir sığınak yapısına ait proje hazırlanmış ve ilgili resmi makamlarca 25/10/2014 tarihinde onaylanmış olmasına rağmen bu tür elzem ve önemli bir yapının sahada inşa edilmediği tespit edilmiştir.
Kullanılan patlayıcı ve kimyasalların miktarları, depoların asgari kapasiteleri göz önünde bulundurulduğunda bu sürelerin mevzuata uygun yapılmadığı açıkça görülmüştür.
İdari binanın ikinci katına ait kullanım ruhsatı olmadığı gibi arazinin kuzeyinin uç kısmında depo amaçlı kullanılan irili ufaklı baraka türünden yapıların da ruhsat kayıtlarına ulaşılamamıştır.
Parlayıcı patlayıcı bölgelerde öncelikli olarak bina dışına tesis edilmesi gereken elektrik panolarının tehlike bölgesinde yalıtımlı (sızdırmaz) panolar kullanılarak yapıldığı tespit görülmüş ancak bazı binalarda (örneğin maytap bölümü) tehlikeli bölgeye daha sonra yapıldığı düşünülen sigorta kutularının sızdırmaz tip olmadığı, ayrıca tehlikeli bölgeye sıcak-soğuk su sebili konularak elektriksel açıdan patlama tehlikesi oluşturulduğu, parlama patlama tehlikesi olmayan bölgelerin havalandırma pencerelerinden uzatma kablosu kullanılarak mevzuata aykırı şekilde tehlikeli oluşturarak elektrik alındığı tespit edilmiştir
Dosyadaki ifadelere göre tehlike bölgesinde statik elektrik riskine karşı çalışanlara verilmesi gereken antistatik kişisel koruyucu tüm çalışanlara verilemediği tespit edilmiştir.
Bazı alanlarda her iki alan arasındaki yalıtımın yeterince ve özenli yapılmadığı, makinelerde elektrik bağlantılarının özensiz yapıldığı görülmüştür.
Binalarda havalandırma amaçlı kullanılan aspiratörlerin exproof (sızdırmaz) olmadığı görülmüştür.
İş yerinden elde edilen tüm evraklar incelendiğinde İSG eğitimlerinin tüm çalışanlar tarafından alındığı yönünde kanaati elde edilemediği, yine evraklar içerisinde 2020 yılına ait iş güvenliği yıllık eğitim planı bulunamadığı, evraklarda Acil Durum Eylem Planının Tahliye Talimatı bölümünde Acil Durum Toplanma Noktası olarak, Sakarya-Arifiye sınırları içerisinde yer alan ve başka bir fabrika olan “ÖZBİR VAGON ARAÇ, MAKİNA İMAL. İNŞ. TİC. Ve SAN. A.Ş.’nin “Fabrika Dinlenme Alanı Önü” olarak belirlendiği, bu durumun da patlamanın meydana geldiği fabrikada acil durum toplanma noktasının bulunmadığını gösterdiği, yine yıllık olarak yapılması zorunlu olan tatbikatların yapıldığına dair herhangi bir kayda ulaşılamadığı, İş Sağlığı ve Güvenliği Tespit ve Tavsiye Defteri incelendiğinde; defter ve tutanakların usulüne uygun tutulmadığı ve 2020 yılına ait imzaları eksik sadece 3 adet kayıt bulunduğu, , işyerin Tehlikeli ve Çok Tehlikeli sınıfta faaliyet gösteren bir işyeri olmasına rağmen kayıtlarda işçilerin Tehlikeli ve Çok Tehlikeli Sınıfta Yer Alan İşlerde Çalıştırılacakların Mesleki Eğitimlerine Dair Yönetmeliğin 6/1 maddesinde dayılan belgelerden herhangi birine sahip olmadıklarının tespit edildi.”
Patlamaya ilişkin gözaltına alınan, aralarında fabrika sahibinin de bulunduğu 5 şüpheli tutuklanmış, bir zanlı ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.
Kontrollü imha amacıyla Adapazarı ilçesi Taşkısığı mevkisine getirilen fabrikadaki patlayıcıların, 9 Temmuz’da saat 11.35 sularında kamyondan indirildiği sırada meydana gelen patlamada da 3 asker yaşamını yitirmiş, 8 jandarma personeli ile kamyon şoförü yaralanmıştı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, fabrika sahibi ve aynı zamanda Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) Sakarya Şube Başkanı olan Yaşar Coşkun’u patlamanın hemen ardından telefon ile aramış ve “Geçmiş olsun” dileklerini iletmişti. Öte yandan kurtarma çalışmaları sürerken MÜSİAD Başkanı Abdurahman Kaan da Adapazarı’na giderek, “moral yemeği” düzenlemişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MÜSİAD Başkanı Kaan’ın bu hareketleri gündem olmuştu.
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi, aynı aileye ait olan ve her patlama sonrası isim ve il değiştiren firmaya ilişkin elindeki bilgileri paylaşarak, aynı fabrikada daha önce de 5 patlama meydana geldiğini açıklamıştı. Bu patlamalarda ise 5 işçinin hayatını kaybettiğini, 100 işçinin ise yaralandığını aktarmıştı. İSİG, fabrikanın adının patlamalar sonrası sürekli değiştiğini belirterek, “Coşkunlar, Büyük Coşkunlar, Venüs Coşkunlar… En son fabrika Niğde ve Sivas’a taşınmış ve adı Yertaş Patlayıcı Maddeler olmuştu” açıklamalarını yapmıştı.
Açıklamada şu bilgilere yer verilmişti:
17 Ağustos 2009: Çoşkunlar Havai Fişek fabrikasında Ramazan topları için patlayıcı üretilen laboratuvar bölümünde patlama meydana geldi. Üretim tesisindeki binaları yerle bir eden patlamada 1 işçi hayatını kaybetti, 33 işçi yaralandı.
29 Eylül 2009: Coşkunlar Havai Fişek fabrikasında meydana gelen patlamada 1 işçi öldü, 1 işçi yaralandı. Yangına maytap fitillerinin kurumadan kesilmesi sebep oldu.
11 Şubat 2011: Patlamada bir çocuk annesi 33 yaşındaki işçi Hediye Hallaç hayatını kaybetmiş ve 10 işçi yaralanmıştı.
14 Aralık 2014: Fabrikada gerçekleşen patlamada 38 yaşındaki işçi Yılmaz Şapoğlu hayatını kaybetmişti.
27 Ocak 2018: Niğde’deki fabrikada gerçekleşen patlamada 32 yaşındaki işçiler Muharrem Alkan ve İlyas Ünlü hayatını kaybetmişti.
Geçtiğimiz günlerde yılbaşı kutlaması sırasında Galatasaraylı futbolcu Omar Elabdellaoui’nin elinde havai fişek patlaması kamuoyunda “Hendek patlaması” sonrası da gündeme gelen “Havai fişek yasaklansın” söylemini hatırlattı.