Cumhurbaşkanı Erdoğan, son günlerdeki kur hareketlerinin iktisadi temelinin bulunmadığını belirterek, “Ben hiçbir zaman faizin yükseltilmesini savunmadım, savunmuyorum ve savunmayacağım. Bundan asla taviz veremem ve vermeyeceğim” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkmenistan dönüşünde uçağına aldığı gazetecilerin gündemdeki tartışmalara ilişkin sorularını yanıtladı.
Günümüz koşullarında TL’nin değer kaybetmesine ve döviz kurunun tarihi rekorlar kırmasına neden olan düşük faiz politikası konusundaki tavrını sürdüren Erdoğan, bu konuda taviz vermeyeceğini belirtti.
Erdoğan, “Eğer ben de ekonomi tahsili görmüşsem ve bu ekonomi tahsilinden de öte bazı değerler silsilesi içerisinde de inandıklarım, bilgim varsa, faiz sebeptir, netice değildir; enflasyon neticedir” diye konuştu.
Erdoğan’ın faiz açıklaması sonrası Dolar/TL ve Euro TL kurları hızlı yükselişe geçti!
Geçtiğimiz hafta 13,52 ile tüm zamanların en yüksek seviyesine çıkan USD/TRY kuru haftanın devamında 11,57’ye gerilemesinin ardından tekrar 12,50 üzerine çıktı. Kurda Cuma günü yaşanan yükselişte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın faizlerin düşmeye devam edeceğini açıklaması etkili oldu.
Erdoğan, yeni ekonomi politikasında düşük faizle beraber yatırım, istihdam ve büyüme odaklı bir strateji izleneceğini belirterek faizlerin düşeceğini söyledi. Bu açıklamaların ardından Aralık ayında yapılacak yılın son Para Politikası Kurulu toplantısında %15 olan faizin indirileceği beklentisi arttı.
Ancak enflasyon ile faiz farkının giderek açılması ve ÜFE’nin de rekor seviyelerde olması nedeniyle kurun da yüksek kalması bekleniyor. Bu nedenle dövizde rekor sonrası 12,50 yakınındaki seyir de devam ediyor. Dolar kuru yeni haftanın ilk işlem gününde 12,70’e çıkarken euro kuru da 14,31’e yükseldi.
Erdoğan asgari ücret konusundaki soruyu ise şöyle yanıtladı:
“Görüşmelerin akışına göre inşallah biz de kararımızı hayırlısıyla vereceğiz. Asgari ücret arttı diye işçi çıkarma gibi bir durumla karşılaşacağımızı da zannetmiyorum.”
AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Türkmenistan dönüşü yaptığı açıklamalardan satır başları şu şekilde:
“İktidara geldiğimiz ilk günden itibaren, belki de tarihimizde ilk kez kendi ihtiyaçlarımıza, önceliklerimize ve gerçeklerimize uygun bir ekonomi politikası izledik. Buna da aynı kararlılıkla devam ediyoruz. Yani biz ekonomik olarak da bağımsızlaşma mücadelesi verdik. Bu adımları attıkça, içeriden dışarıdan vesayetçilerin dirençleriyle, ekonomimize yönelik türlü saldırılarla karşılaştık.
Bunların her birini milletimizle birlikte bertaraf ettik. Bizi kendi istedikleri çizgiye çekmek isteyenlerin kur, faiz oyunlarına prim vermedik, vermiyoruz. Büyüme yolculuğumuzda yatırım, üretim, istihdam, ihracat hep önceliğimiz oldu. Felaket tellallarına, mandacı iktisatçılara, ekonomik tetikçilere aldırış etmeden hedeflerimize yürümeyi sürdüreceğiz.
Bu ülke bizden önceki yıllarda dünya ortalamalarının çok üstünde oranlarla, yüksek maliyetlerle borçlanmak zorunda bırakıldı. Bu bağımlılık demekti. Ekonomik olarak bağımlı bir ülke kendi politikalarını elbette hayata geçiremez. Belirlenmiş çizginin dışına çıkmaya çalıştığınız zaman karşılaşacağınız şey şantajdır.
Buna karşı koyacak dirayetiniz yoksa istikrarsızlığa mahkum edilirsiniz. İşte biz ülkemizi bu durumdan kalıcı olarak kurtarmak için son 19 yılda sergilediğimiz güçlü siyasi irade ve özellikle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi sayesinde bu mücadeleyi gösterebilecek dirayete, imkana kavuştuk.”
“Son günlerde kur üzerinde iktisadi temelleri bulunmayan hareketler nedeniyle yaşanan fiyat artışlarının oluşturduğu sorunları da milletimizin lehine yatırım, istihdam ve üretimle çözeceğiz. Büyüyeceğiz, büyüdükçe milletimiz kazanacak. Şunu çok açık net söylemem gerekiyor. İktidara geldiğimiz ilk günden bu yana ekonomideki tezimiz özellikle düşük faizdir ve bir de faiz-enflasyon ilişkisini ben devamlı “faiz sebep, enflasyon neticedir” diye işlemişimdir. Bu tezim değişmedi. Bugün de ben yine aynı tezi savunuyorum ve buna inanıyorum.
Eğer ben de ekonomi tahsili görmüşsem ve bu ekonomi tahsilinden de öte bazı değerler silsilesi içerisinde de inandıklarım, bilgim varsa, faiz sebeptir, netice değildir; enflasyon neticedir. Tabii burada bazıları bunun tam aksini savunuyorlar.”