Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi (ORSAM) Irak uzmanlarından Bilgay Duman, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’ndedeki (IKBY) referandumun gerçekleştirilmesi halinde Türkiye’nin IKBY’ye önce diplomatik ve siyasi, ardından ekonomik yaptırım uygulayabileceğini ifade ederken ilk aşama güçlü bir askeri adım atılmasını beklemediğini ifade etti.
Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi (ORSAM) Irak uzmanlarından Bilgay Duman, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’ndedeki (IKBY) referandumun gerçekleştirilmesi halinde Türkiye’nin IKBY’ye önce diplomatik ve siyasi, ardından ekonomik yaptırım uygulayabileceğini ifade ederken ilk aşama güçlü bir askeri adım atılmasını beklemediğini ifade etti.
Duman, Sputnik’e yaptığı açıklamada “Ben açıkçası çok güçlü askeri adımlar beklemiyorum. Sincar ya da Kandil’e hava harekatı olabilir ama onun dışında ilk etapta çok güçlü askeri yaptırımlar olmayacaktır. Nasıl askeri adımlar atılabilir? Türkiye şu anda Habur’da tatbikat yapıyor. Yine sınır bölgesindeki operasyonlarını arttırabilir ve sınır koruma gücünü devreye sokabilir” dedi.
IKBY’deki bağımsızlık referandumu nedeniyle beş gün erken toplanan MGK sonrası yayımlanan bildiride referandumun gayrimeşru olduğu, kabul edilemeyeceği ifade edilirken “Referandumun yapılması halinde Türkiye ikili ve uluslararası anlaşmalardan doğan haklarını mahfuz tutar” denildi.
‘REFERANDUMUN İPTALİNE YÖNELİK BEKLENTİLER SÜRÜYOR’
IKBY’deki referanduma ilişkin MGK kararlarını Sputnik’e değerlendiren Bilgay Duman, referandumun iptal edilmesi ya da ertelenmesi yönündeki uluslararası beklentilerin sürdüğünü ifade ederek “Dün İran’ın Kudüs Ordusu komutanı Kasım Süleymani Erbil’deydi. KYB ve KDP’li yetkililerle görüşmeler yaptı. Bugün itibariyle Irak Genelkurmay Başkanı Türkiye’ye geldi. Türkiye’de de TBMM’de sınırötesi tezkere için bir toplantı yapılacak. Önemli gelişmeler var. O nedenle halen referandumun iptali ya da ertelenmesine yönelik beklentiler olduğunu söylemek mümkün ki zaten dün çıkan MGK kararlarında da net, somut adımların ortaya konmadığını görüyoruz. Bu kararlar var, evet, yaptırımlar, hangi önlemlerin alınacağına yönelik her şey planlanmış, ancak henüz kamuoyuna açıklanmadı. Bu nedenle halen bu beklentinin saklı kaldığını görüyoruz” dedi.
‘ASKERİ OPERASYON EN SON NOKTADA GÜNDEME GELEBİLİR’
MGK bildirisinde dikkat çeken “Türkiye’nin ikili ve uluslararası anlaşmalardan doğan hakları” ifadesini de yorumlayan Duman, şöyle konuştu:
“Bu konuda özellikle Türkiye’nin sınırötesi operasyon yapma yetkisi tartışılacaktır. 1926 Anlaşması gündeme fazlasıyla geldi. Bununla birlikte 1946 Dostluk Anlaşması var, 1983’te yapılan Sıcak Takip Anlaşması var. Türkiye’nin bu anlaşmalardan doğan haklarını kullanarak sınırötesinde ulusal güvenliğine yönelik ortaya çıkacak herhangi bir tehdidin bertaraf edilmesi için askeri operasyonun gündeme gelebileceğini düşünüyorum. Tabii bu en son seçenek olacaktır açıkçası. Bu karardan geri dönüş için halen diplomatik ve siyasi müzakereler devam ediyor. Ama eğer referandum yapılır ve bununla ilgili Türkiye’nin ulusal güvenliği konusunda problemli noktalar ortaya çıkarsa Türkiye önce diplomatik ve siyasi, daha sonra ekonomik ve en son noktada da tehditler bertaraf olmazsa askeri operasyon düzenleyecektir.”
‘TÜRKİYE’YE TEHDİT YARATABİLECEK SİNCAR VE KANDİL’E OPERASYON OLABİLİR’
Askeri operasyon gündeme gelse bile bunun doğrudan Erbil’e ya da Duhok’a asker sokma şeklinde olmayacağını ifade eden Duman, “Ancak Türkiye açısından tehdit yaratabilecek noktalar var. Bunların başında Sincar ve Kandil geliyor ki geçtiğimiz dönemde İran Genelkurmay Başkanı Türkiye’yi ziyaret ettiğinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ‘İran’la ortak operasyon yapılabilir’ açıklaması yapmıştı. En son BM Genel Kurulu’nda da Türkiye, İran ve Irak’ın önemli koordinasyon sağladığını görüyoruz. Özellikle referanduma ve bölgede ortaya çıkabilecek ulusal güvenlik tehditlerine karşı bir ortaklık söz konusu. Bu nedenle Sincar’a yönelik ortak bir operasyon söz konusu olabilir. Çünkü orada ciddi bir PKK varlığı var. Yine Kandil’e yönelik operasyonlar yoğunluk kazanabilir. Türkiye sıralı bir şekilde önce diplomatik ve siyasi, sonra ekonomik ve en son olarak askeri önlemler alabilecektir diye düşünüyorum” diye konuştu.
IKBY’nin referandum sonuçlarını açıklamama olasılığının da olduğunu kaydeden Duman, “Referandum yapılsa bile referandum sonucunu açıklamayabilirler. Halen referandumun yapılmama ihtimali saklı duruyor. Bugün yaşanacak gelişmelerden sonra bu biraz daha güçlenebilir. Her ne kadar Mesut Barzani bundan geri dönüş olmayacağını ifade etse de belki referandumu yaparlar, sonuçlarını açıklamayabilirler” dedi.
‘EKONOMİK AMBARGO UYGULANACAKSA EN ÖNEMLİ NOKTALARDAN BİRİ HABUR’UN KAPATILMASI’
Referandumun yapılması durumunda Türkiye’nin IKBY’ye ilk aşamada uygulayabileceği yaptırımları da değerlendiren Duman, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye’nin atabileceği çok önemli adımlar var. Özellikle Habur’un kapatılması söz konusu olabilir. Bugün Başbakan Yıldırım ‘Masum insanlara kimsenin bedel ödetmeye hakkı yok’ dedi. Bu konuda Türkiye’nin Habur’u kapatmayacağı konuşuluyordu ama ben Habur’un kapatılabileceğini düşünüyorum. Çünkü buraya ekonomik ambargo uygulanacaksa en önemli noktalardan bir tanesi Habur. Diğer taraftan Kürt Bölgesi’nden doğrudan Türkiye üzerinden bir petrol satışı söz konusu en son yapılan boru hattıyla. O boru hattından akış durdurulabilir diye düşünüyorum. O da çünkü Kürt bölgesi için ciddi bir gelir kapısı. THY’nin uçuşları durdurulabilir Erbil’e. Ayrıca Türkiye, buraya yapılacak uluslararası uçuşlara hava sahasını kapatabilir. Türkiye’de Kürt bölgesinde aktif olan medya kuruluşları var, bunların Türkiye’deki akreditasyonları iptal edilebilir. Geçtiğimiz günlerde Türkiye’deki KYB’nin ofisi kapatılmıştı, ancak KDP ofisi duruyor. KDP ofisi de kapatılabilir. Belki Erbil Başkonsolosluğu yetkilileri geri çağırılabilir. Bunların hepsi birer seçenek ama daha farklı yaptırımların uygulanması da söz konusu olabilir.”
Duman, Türkiye’den IKBY’ye yönelik ilk etapta güçlü askeri adımlar gelmeyeceğini ifade ederek “Ben açıkçası çok güçlü askeri adımlar beklemiyorum. Sincar ya da Kandil’e hava harekatı olabilir ama onun dışında ilk etapta çok güçlü askeri yaptırımlar olmayacaktır. Nasıl askeri adımlar atılabilir? Türkiye şu anda Habur’da tatbikat yapıyor. Yine sınır bölgesindeki operasyonlarını arttırabilir ve sınır koruma gücünü devreye sokabilir. Sınırlardaki güvenliği arttırabilir, giriş çıkışlar daha zorlaşabilir. Ortak operasyonlar söz konusu olabilir. Kerkük’te bir oldubitti olursa yine Bağdat merkezi hükümetinin desteklenmesi söz konusu olabilir. Yani askeri adımlar, diplomatik adımlar ve siyasi adımlar eşzamanlı bir şekilde yapılacaktır. Ama bu düzeyde askeri adımları kesinlikle göz ardı etmemek lazım” diye konuştu.