(hertaraf.com) yazarı Vedat Kahyalar, ”Ülkelerin Kaderi Neye, Kime Göre Belirleniyor” başlıklı köşe yazısında önemli açıklamalarda bulundu.
-Türk toplumunun ortalama zeka yaşının 11 olduğunu biliyor musunuz ?
Dünyada eğitim düzeyinde 180 ülke arasında, 108 nci sıradayız.
-Halkımızın anlama konsantrasyonu 17 dakika
-Algı kapasitesi 4 kelimeyi geçmeyen cümleler.
-İlk, orta, lise eğitimlerinde okunan / okutulan kitapların dışında kitap okuma oranı %0,1 başka bir deyişle aile başına yarım kitap. Bin kişiden biri okuyor. Öyle çok konuşulduğuna, kartondan dev görüntüsüne, gravatlı hallerine takılmayın.
Kelime bilgisi, kullanılan kelime sayısı o kadar az ki, kendini ifade edebilme yeteneği çok zayıf insanımızın..
En büyük umudumuz olan gençliğimizin kendi dilini anlama sıralaması dünyada 43. ncü sırada.
Gençliğimiz, kendi ana dilini zor anlıyor. Bir üst kuşakla diyaloglar sorunlu.
TOPLUM A-B-C-D kategorilerine ayrılmış.
Siyasi partiler, reklamcılar hedef kitle olarak, toplumun çoğunluğu olan 11 yaş zeka düzeyini oluşturan D segmentine göre kendini ayarlıyor. Hangi segmentte olursak olalım aynı oksijeni soluyoruz ve her birimizin bir oyu var.
Dolayısıyla hedef kitle olarak toplumun ekseriyetini oluşturan D segmentini seçersen ve ona göre söylemler oluşturursan ezici bir çoğunlukla ard arda seçimi kazanırsın. Bundan dolayı yerli dizilerimizin ratingleri bu gruba bağlı. Senaristler bilerek, isteyerek düşük kalite diziler, filmler çekiyorlar.
Yani hedef: müşteri mutluluğu. Hedef kitle bu…
Ülkenin kaderini genellikle bu kitle belirliyor.
Oysa gelişmiş ülkeler; gerek eğitim metodlarıyla gerek medya organlarıyla halkın mutluluğu ve gelişmesi için en üst çabayı gösteriyorlar.
Bundan dolayı yüksek kaliteli senaryolar, içi araştırma, inovasyon ve arge ile dopdolu özgür üniversiteler, topluma örnek siyaset uygulamaları, bilim felsefeleri, tohum, gen, aşı araştırmaları hep bu gelişmiş ülkelerde yapılıyor.
Şimdi bu bilgileri bilmeyenler için TV de haberleri veya dizileri bir çok kişinin izlememesi çok normal. Bir çok kişi kızıyor ya da ruh sağlığı için izlememe yolunu seçiyor ya hep bundan işte…
O gün topluma nasıl bir mesaj verilecek ?
Kim verecek mesajı ?
Önceden tespit ediliyor, konuşma metni hazırlanıyor ve topluma zerk ediliyor.
Toplum üzerindeki etkisi ölçülüyor sonucuna göre tutmadıysa 2. doz hazırlanıyor…
Zeka yaşı 11 civarında olanlar çoğunlukla 15-20 cümleyi geçmeyen, çoğunlukla hamaset dolu gündemlerle avutuluyor.
Zeka yaşı 11 in üstünde olanlar bu gündemlere kızıp; bizimle, aklımızla alay mı ediyorsunuz diye serzenişte bulunuyorlar genellikle.
Koskoca insanlar, umut bağladığımız liderler, kısa ve basit cümleler kuruyor. Çünkü algı zayıflığı sebebiyle kafa karışıyormuş ancak, 3-4 kelimelik cümleler etkili ve kolay anlaşılır olduğundan tercih sebebi.
Toplumun en az ;
%60 ı’nın kültür ve anlama kapasitesi D grubu
%20 lik kısım C grubu
%15 lik kısım B grubu
%5 lik kısmı da A grubu denilebilir.
Şimdi soru şu ?
Siz hangi gruptasınız?
Böyle bir seçim ne kadar doğru?