Koronavirüs hayatı derinden etkilerden ekonomik olarak zorlamaya devam ediyor. Ancak Kabinedeki bazı bakanların şirketleri bu durumdan karlı çıkmış durumda.
Özel hastaneleri olan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, özel okulları bulunan Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, otelleri bulunan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve kendi şirketinden başında bulunduğu bakanlığa dezenfektan satan eski Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’ın işleri yolunda gitti…
Birgün’de yer alan habere göre; pandemide zenginleşen Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, okulların kapalı olduğu dönemlerde özel okullara imtiyazlar tanıyan Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, kendi şirketinden dezenfektan aldığı gerekçesiyle görevden alınan eski Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ve son olarak döviz uğruna “ben aşılandım” yazan maskelerle ülkeye turist çekmeye çalışan Turizm ve Kültür Bakanı Mehmet Nuri Ersoy…
Bu gelişmeler, AKP’nin ülkeyi nasıl yönettiğini resmediyor. Her ne kadar bakanlıklar, Saray ile yakınlarının taleplerinin onaylandığı ve hayata geçirildiği kurum haline dönüşse de alınan karalar, bakanları ve sahibi olduğu şirketleri büyütüyor. Ancak özel hastaneler, okullar ve turizm, biyoteknoloji şirketleri kârını artırırken ülke karanlığa sürüklendi. 5 maske dağıtamayan, okulların açılması konusunda her gün yeni bir karar veren, kendi şirketinden dezenfektan satın alan ve ülkeye turist getirmek için yurttaşı aşağılayan bakanların şirket yönetimi konusunda başarılı olduğu ortada.
ETS Turizm’in sahibi Turizm ve Kültür Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, kendi işlerini yoluna koymak için ülkenin yurttaşını aşağılayacak bir video yayımladı. Bakanlığa bağlı ‘Go Türkiye’ hesabından paylaşılan videoda turizm çalışanlarının yüzlerine takıldığı gösterilen “Keyfini çıkarın; aşılandım” yazılı maskeler büyük tepki topladı. Sosyal medyada halkın hiç bu kadar aşağılanmadığı söylendi. Tepkilerin ardından video silindi. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu geçtiğimiz günlerde Berlin’de yaptığı konuşmada “Turistin görebileceği herkesi aşılayacağız” demişti. Tepkilerin ardında durumu kurtarmaya çalışan Çavuşoğlu, “Turist dediğimizde neden akla sadece yabancı turistler geliyor? Yerli turistlerimiz yok mu?” ifadelerini kullandı.
Şirketi, Bakanlık sürecinde birçok yeni projeye imza atan Ersoy’un aldığı kararlar kendi şirketinin lehine oldu. Korunması gereken sit alanlarında birçok otel projesine imza atan Ersoy, pandemide turizm sektöründe çalışanları kaderine terk etti.
Bakan Ersoy iki yıl önce, aralarında kendi tatil köylerinin ve otellerinin de bulunduğu birçok “lüks otel” için kritik değişikliklere imza attı. Yönetmelik değişikliğiyle 4 ve 5 yıldızlı otellere kıyılara ve yeşil alanı kapsayacak şekilde ilave inşaat izni getirildi.
Bir yılı aşkın geçen pandemi sürecinde en çok konuşan bakan, şüphesiz Fahrettin Koca oldu.Koca’nın kurucusu olduğu Medipolitan Sağlık ve Eğitim Hizmetleri sermayesini üç kattan fazla artırdı. Pandemi öncesi 30 milyon TL’si olan şirket, Ağustos 2020 itibariyle sermayesini 100 milyon TL’ye çıkardı. Aşı tedarikinde verdiği sözleri tutamayan Bakan, 5 maskeyi dahi dağıtamadı.
Tam kapanma kararı verilmeyerek binlerce insanın ölümü seyredilirken Sağlık Bakanı, çarkları durdurmadı. Bakan Koca, ülkeyi test kiti krizine sokarken kurucusu olduğu Medipol Hastanesi’nde fahiş fiyata test yapıldığı ortaya çıktı. Özel hastanelerde 350 TL’ye PCR testi yapılmasını CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut’un önergeyle gündeme getirmesinin ardından test fiyatı 250 TL’ye düşürüldü. Bakanlığın kendi koyduğu 250 TL taban fiyatına uyulmadığını açıklayan CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya ise Koca’nın hastanesinde 805 TL’ye yapılan testin fişini paylaştı.
Öte yandan iki yıl önce, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın yayımladığı genelgeyle kendi hastanesini “İleri Düzey Hastane” yaptığı ortaya çıkmıştı. Gerekçe olarak ise yayımlanan genelgede yer alan tanıma sadece ‘Medipol Hastanesi’nin uyması gösterildi.
Kurucusu olduğu Maya Okulları’nda, Milli Eğitim Bakanı görevine getirilmeden önce uzun yıllar patronluk yapan Ziya Selçuk’un aldığı kararların tamamına yakını, öğrenciler arasında var olan eşitsizliğin daha da derinleşmesine yol açtı. Covid-19 salgını sürecinde özel okulları öncelediği gerekçesiyle eleştirilen MEB, ilk kararını 16 Nisan 2020’de duyurdu. Bakanlık, okullar arası nakil ve geçiş işlemlerin durdurulduğunu açıkladı. MEB’in kararı, ekonomik nedenlerle çocuğunu özel okuldan devlet okuluna aldırmak isteyen ailelerin tepkisini çekti.
Covid-19 salgını nedeniyle devlet okullarını kapatan bakanlık, özel okullara telafi eğitimi izni verdi. 16 Mart 2020’de ara verilen yüz yüze eğitimin devlet okullarında yapılmayacağını duyuran MEB, özel okulları bu kararın kapsamı dışında bıraktı.
Telafi eğitimi vermeye hazırlanan çok sayıda özel okul, öğrenim ücretlerine yüzde 20’lere varan zam yaptı. Ortaöğretim düzeyinde yıllık ücreti 30 bin TL olan bazı özel okulların yıllık öğrenim ücreti 36 bin TL’ye ulaştı. Bazı özel okulların yıllık ücreti ise zammın ardından yüz bin TL’ye dayandı.
Son günlerde ülkenin gündemini meşgul eden en büyük olaylardan biri eski Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’ın kendi şirketinden aldığı 8 milyon TL’lik dezenfektan oldu. Ruhsat Pekcan ve eşi Hasan Pekcan’a ait ‘Nanoksia’ adlı şirketin, dezenfektan sattığı ortaya çıkmasının ardından Bakan istifa etmişti. Pekcan görevden alınmasının ardından yaptığı ilk açıklamada dezenfektanlara ilişkin bir şey söylememeyi tercih ederken AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür etmeyi unutmadı.
Bakan’ın yargılanmasıyla ilgili çağrılara kulak tıkanırken dezenfektanların Bakanlığa piyasanın üzerinde fiyatla satıldığı ortaya çıktı. Ticaret Bakanlığı’na 175 TL’ye verilen beş litrelik dezenfektanın aracı kuruluşa 100 TL’ye satıldığı, aracı kuruluşun da piyasada 150 TL’ye satışa sunduğu anlaşıldı. Aynı dezenfektanın muadillerinin ise daha ucuz olduğu belirtiliyor.
Pekcan’ın skandalları bununla da son bulmadı. Görevden alınan Ruhsar Pekcan’a bakanlık bütçesinden kiralanan evin tadilatı için 380 bin lira harcandığı ortaya çıktı.