Sıkı para politikasıyla derinleşen finansman sorunları, yoğun olarak dış kaynak ile operasyonlarını döndüren firmaların konkordato başvurularını artırıyor. Ekim ayında mahkemelere gelen 165 dosya için konkordato geçici mühlet kararı verilirken, yılın 10 ayında yapılan konkordato başvuru sayısı 1352’ye ulaştı.
Piyasanın korkulu rüyası haline gelen konkordatolar hız kesmeden devam ediyor. Konkordatotakip.com’un Basın İlan Kurumu’ndan EKONOMİ için derlediği verilere göre, ekim ayında mahkemelerce konkordato kararı verilen dosya sayısı 165 oldu. Yılın 10 ayında konkordato geçici mühlet kararı verilen toplam dosya sayısı 1352’ye ulaşırken, bu tutar 2021, 2022 ve 2023 yıllarında yapılan toplam 1374 konkordato başvurusuna neredeyse yetişti. Yanı sıra konkordatoların patlama yaptığı 2018’de 1384, 2019’da da 1387 konkordato geçici mühlet kararı verildiği düşünüldüğünde bu yılsonunda yeni rekor kaçınılmaz görünüyor.
Konkordato verilerinin detayına bakıldığında, geçen ay kesin mühlet kararı verilen dosya sayısı 110, konkordatonun reddi kararı verilen dosya sayısı da 86 oldu. Ocak-ekim döneminde ise 557 dosyanın konkordato başvurusu için kesin mühlet kararı verilirken, 10 ayda dosyası reddedilen konkordato başvurusu sayısı 512 oldu. Ekim ayında 20 şirket için iflas kararı verilirken, 10 aylık dönemde bu sayı 96 oldu. Bu arada konkordato süreci, kesin mühlet kararı verildikten sonra ortalama 3 yıl kadar sürebiliyor, mahkemelerin iflas kararı ortalaması ise 436 gün… Dolayısıyla yılın 10 ayında verilen 96 iflas kararı aslında yaklaşık 1,5-2 yıl önce başvurusu kabul edilmiş konkordato dosyalarından oluşuyor. Konkordato başvurularına göre sektörlerin riskleri hesaplandığında, en riskli sektörlerin başında inşaat ve tekstil geliyor. Yılbaşından bu yana inşaat sektöründen 78 konkordato başvurusu gelirken, tekstil sektöründen 73 konkordato başvurusu yapıldığı görülüyor. Yine metal ürün imalatı, mobilya, gıda ve tarım da en kırılgan sektörler olarak öne çıkıyor.
Artan konkordatolar iş dünyasının da uzun zamandır gündemindeki en sıcak konulardan biri… Konkordatoların şirketlerin sürdürülebilirliği için önemine dikkat çeken iş dünyası temsilcileri, buna karşın bir firmanın konkordato alarak borçlarını ödeme konusunda zaman kazandığını, ancak alacaklılarını zor duruma düşürdüğünü vurguluyor. Yanı sıra bazı firmaların konkordato müessesini suiistimal ettiğini de savunan iş dünyası temsilcileri, konkordato kararları verilirken mahkemelerin çok hassas davranması gerektiğini dile getiriyor.
Konkordatolara ilişkin değerlendirmelerde bulunan MÜSİ- AD Başkanı Mahmut Asmalı da benzer görüşleri paylaştı. Konkordatoların özü itibarıyla sorunlu olmadığını dile getiren Asmalı, “Ancak bunun istismar edildiğini biz de duyuyoruz. Firmasının içini boşaltıp konkordato sürecine götüren bazı art niyetli başvuruların bildirimleri bizlere de geliyor. Bununla ilgili tedbir almak lazım. Konkordato kişiyi kendi ölçeğinde koruyor ama ona iş yapan üçüncü, dördüncü şahıslar nezdinde de yıkıcı bir etkisi oluyor. Hiçbir şeyden haberi olmayan firma malını satıyor, ancak daha sonra mal sattığı firma konkordato ilan ediyor. Bu sefer ne malını geri alabiliyor ne de ödemesini… Daha kolay konkordato çıkarabileceğini düşünerek şirket adresleri taşıyanlar da olabiliyor. Konkordatolarda bu tip suiistimallerin tespit edilip en ağır şekilde cezalandırılması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Kaynak: EKONOMİM