CHP’li Tanrıkulu, sivillere yargı zırhı sağlayan KHK’yi “faşizm kararnamesi” olarak niteledi ve mücadele çağrısı yaptı.
Ana Muhalefetin, darbe girişimi ve devamı niteliğindeki eylemlere müdahale eden sivillere cezai sorumsuzluk getiren KHK’ye yönelik tepkisi sürüyor. CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, bunun bir ‘faşizm kararnamesi’ olduğunu söylerken; Akif Hamzaçebi de “Hükümet bu düzenlemenin 15 ve 16 Temmuz tarihleriyle sınırlı olduğu açıklamasında samimi ise hemen gerekli düzeltmeyi yapmalıdır” çağrısında bulundu.
‘Faşizmin tam adı budur’
CHP İstanbul İl Başkanlığı’nda basın toplantısı düzenleyen Tanrıkulu, “Eğer ortalama bir yurttaşa okutsalar bunu -hukuktan az veya çok bilgisi olan- buna şunu söyler; ‘Bu bir faşizm kararnamesidir’ Faşizmi tarif ederseniz, budur. Başka bir şey değil. Buna doğru hızla gittiğimiz bir ortamdayız” dedi.
AKP cephesinden de metne birçok itiraz geldiğini belirten Tanrıkulu, şöyle devam etti; “Metnin kendisi ortalama yurttaşa sokaktaki başka bir yurttaşımızı hedef gösteren bir metin. Faşizmin tam adı budur. Böyle bir kararnamedir. Yapacağımız tek iş buna karşı mücadele etmektir. Cesaretle ve umudumuzu yitirmeden.”
‘Milis güçler oluşur’
CHP İstanbul Milletvekili Hamzaçebi de, düzenlemede yer alan ‘devamı niteliğindeki eylemler’ ibaresini eleştirdi. Hamzaçebi, “Önümüzdeki süreçte eğer bir grup ya da bazı kişi veya kişiler vatandaşları, kamu görevlilerini, subayları ‘bunlar darbe teşebbüsünün devamı niteliğinde yeni bir örgütlenme içerisindeler, yeni bir darbe hazırlıyorlar’ gerekçesiyle öldürürse bu kişiler hakkında hiçbir soruşturma yapılmayacak” dedi.
Bu ibarenin acilen değiştirilmesi gerektiğini söyleyen Hamzaçebi, “Aksi takdirde bu KHK ile sivil silahlı güçlerin, milis güçlerinin oluşturulmasına kadar gidebilecek olan bir süreci başlatma riski taşıyan, son derece tehlikeli bir düzenleme yapılır” diye konuştu.
‘Hukukta bu kavramlar yok’
Kararnamenin tek hatasının bu olmadığını belirten CHP’li Vekil, hukuk dışı diğer noktaları şöyle açıkladı; “Hukukumuzda darbeyle ilgili düzenlemeler var, ancak ‘terör tehdidi’ ya da ‘terör eylemi’ şeklinde bir kavram yok. Bu, ucu oldukça açık bir düzenleme. Hükümetin yaptığı açıklamalar, ‘terör eylemi’ ifadesiyle darbe eylemlerinin kastedildiği şeklinde ama yazılı metindeki düzenleme bu anlama gelmiyor. Ayrıca ‘bastırma eylemi’ şeklinde bir kavram da hukukumuzda bulunmuyor. Bunlar, aceleyle yapılan, hukuk süzgecinden geçmeyen, TBMM’nin ilgili komisyonlarında ve TBMM Genel Kurulunda görüşülemediği için birçok hatayı, haksızlığı, hukuksuzluğu ve vahim sonuçları barındıran düzenlemeler.”
‘Anayasa izin vermiyor’
Hamzaçebi, KHK’nin yol açacağı ihlaller içinse şu ifadeleri kullandı; “Adil yargılanma hakkının ihlali, Anayasa’nın 36’ncı Maddesi ile güvence altına alınmış olan hak arama özgürlüğünün ihlali, suçu ispat edilinceye, dava sonucunda hüküm verilinceye kadar herkesin masum olduğu ilkesinin, yani masumiyet karinesinin ihlali… Bütün bunlar bu kararnamenin olağanüstü sakıncalı yönleri. Böylesi düzenlemeler bir hukuk devletinde yapılamayacağı gibi olağanüstü hal kararnameleriyle dahi asla yapılamaz. Anayasa’nın OHAL ile ilgili düzenlemeleri de buna izin vermiyor.”
***
‘Düzeltme yok’ sözüne tepki
CHP Genel Başkan Yardımcısı Yasemin Öney Cankurtaran da Başbakan Binali Yıldırım’ın KHK’de “Hiçbir düzeltme yapılmayacak” şeklindeki açıklamasına tepki gösterdi. Cankurtaran, “Kibir, AKP yönetimini hücrelerine kadar kapladı. Ya bu KHK’yi düzeltirler ya da bu KHK’den cesaret alan bazı kişilerin yaratabileceği gelecekteki olası gerginliklerin sorumlusu olurlar” dedi. Tek başına 696 sayılı KHK’yi düzeltmenin sorunu çözmeyeceğini belirten Cankurtaran, “AKP, OHAL ile elde ettiği KHK gücünü bırakmak istemiyor. AKP’yi bu bağımlılığa alıştıran da CHP’nin KHK’lerle ilgili başvurusunu yetkisiz olduğunu gerekçe göstererek reddeden AYM ve AYM Başkanı oldu. Türkiye uçuruma gitmeden AKP’yi bu sarhoşluktan uyandırmak şart” ifadelerini kullandı.
Parlamentohaber.com | Korku yok!