2017 yılında Hawaii’deki Pan-STARRS 1 teleskobuyla keşfedilen ilk yıldızlararası gök cismi ‘Oumuamua’nın başka bir güneş sisteminden gelen uzay gemisi olabileceğine dair yeni kanıtlara ulaşıldı.
İddianın sahibi Harvard Üniversitesi’nden Astronomi profesörü Avi Loeb. Loeb iddiası için akademik kariyerini riske atacak kadar ileri gidiyor. Ayrıca Loeb, bu iddiasında yalnız değil. Keşfedildiği 2017’den beri birçok astronom ‘Oumuamua’nın puro şeklindeki alışılmadık görüntüsü ve uzun seyahatinde izlediği yol nedeniyle aynı düşünceyi paylaşıyor.
Hawaii dilinde “uzaklardan ilk kez gelen haberci” anlamına gelen ‘Oumuamua’, tarihte güneş sistemimizde keşfedilen ilk yıldızlararası nesne. Bize 26 ışık yılı uzaklıktaki Lyra takımyıldızının en parlak yıldızı olan Vega yönünden geldi. Tesadüfe bakın ki Vega, 1997’de Judie Foster’ın “Contact” filminde radyo sinyalinin geldiği yıldız.
Oumuamua’nın keşfinden bir hafta sonra 6 gün boyunca yapılan ardışık gözlemlere bunun bir kuyruklu yıldız olduğu varsayımıyla başlandı, ancak cisim bir kuyruklu yıldızın hiçbir özelliğini taşımıyordu. Diğer bir varsayım ise bunun bir asteroid olduğu yönündeydi, yani yalnızca bir taş yığını.
Cismin ekseninde yaptığı dönüşler, hızı, şekli ve parlaklığı nedeniyle bu varsayımın da doğru olmadığı sonucuna varıldı.
Cismin hareketlerini inceleyen Avi Loeb, yaptığı hesaplamalarla bunun bir güneş yelkeni olabileceğini sonucuna vardı. Loeb, aksi ispatlanan kadar iddiasının arkasında olduğunu da söyledi.
Bilim insanlarının yıldızlararası seyahat etmek için üzerinde bir süredir çalıştığı güneş yelkenleri, foton enerjisiyle çalışan uzay mekiğine alternatif uzay araçlarıdır.