İŞÇİLER SIKINTILARINI DİLE GETİRDİ!

Konkordato ilan eden Ümit Kalko’nun kurucusu, Sancak Group’un hakim ortağı olduğu Mektebim Okulları’nın Keçiören Kampüsü’nde çalışmış olan işçiler Sendika.Org’a konuştu

İŞÇİLER SIKINTILARINI DİLE GETİRDİ!
Yayınlama: 11.12.2018
12
A+
A-

Geçtiğimiz günlerde AKP’li Ümit Kalko konkordato ilan etmiş, bunun üzerine SNM Group tarafından franchise’ı alınan Mektebim Okulları kampüsleri kapatılmıştı. Kapatılan kampüslerden birisi de Ankara’da bulunan Keçiören Kampüsü’ydü. Keçiören Kampüsü yönetimi kapatılmadan önce velilere haber vermemiş, çalışanların ücretlerini ödememişti. Sendika.Org’a konuşan aileler okulda birçok sıkıntının olduğunu aktarırken, ismini vermek istemeyen bir yönetici ise okulun kuruluşunda, eğitiminde ve kapanışındaki sorunları anlatmıştı. Ücretlerini alamayan temizlik işçileri Fatma Yaz ile Dilek Karakaş ev okulun hemşiresi Zarife Gül Bulut Sendika.Org’a konuştu. İşçiler ve hemşire 3 ay boyunca çalışmış olduklarını fakat yalnızca 1 aylık ücretlerini alabildiklerini, okulda işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınmadığını, fazla mesai yaptıklarını ve mobbinge uğradıklarını anlattı. Karakaş, çalışmaya başladıkları ilk 10 gün kadar bir süre içerisinde tesisattaki sıkıntıdan kaynaklı suyun üst katlara çıkmadığını bu nedenle de damacanalarla sırtlarında su taşımak zorunda kaldıklarının altını çizdi. Karakaş’ın ardından Yaz şunları söyledi:

4. kata kadar omzumuzda damacanalarla havuzdan su taşıyorduk, tuvaletleri, yerleri temizlemek için. Göğsümüzden aşağısı su, ıslak bir şekilde yerimize geçiyorduk. Yemek aramız yarım saat, çay saatimiz 15 dakika. Bunu bile bize hor görüyorlardı. “Oturma. Ne oturuyorsun! Kalk çalış! İş saatinde oturulunur mu?” diyorlardı. Eşya taşıttırıyorlardı. Bayan dinlemediler, erkek dinlemediler dolap taşıttırdılar. “Mecbursun, eğer burada çalışacaksan bunu yapmaya mecbursun” dediler.

İşçi sağlığı ve iş güvenliği yok

Yaz’ın bıraktığı yerden devam eden Karakaş “Sıra taşıtıyorlardı. Dört kat sırtımızda taşıdık 50-55 tane sırayı” dedi. Çalışma koşulları nedeniyle Yaz bel fıtığı ve ayağında da sorun olduğunu belirtirken, Karakaş ayağının istemsizce dönmesine neden olacak bir disk kayması yaşamış. Ayrıca Karakaş, okulda temizlik sırasında tuvaletten enfeksiyon kaptığını belirtti ki bu da okulda işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerinin yeterince alınmadığını gösteren başka bir örnek.

Okulda kaçak işçi mi çalıştırılıyor?

Yaz ayrıca okulda Afgan işçilerle beraber çalıştıklarını, bu işçilerin büyük ihtimalle sigortasının olmadığını aktardı. Afgan işçilerle beraber inşaat kalıntılarını temizlediklerini belirten Yaz, “Bize işe başlarken firmayla inşaat temizliği olmayacağı konusunda anlaştık. Temiz verecekler, denildi ama inşaat ile yüz yüze kaldık. Su yok. Aşağıdan suyu damacanalara doldurup 3’üncü kata 4’üncü kata sırtımızda taşıdık. Duvarları ve koridorları onlarla yıkadık” dedi. Karaş şunları söyledi:

Okul açılmadan bir gün önce her yer inşaat pisliği. O Fatma Hoca, kampüs müdür, “Bunu havuzlardan eksiden [zemin altı katlar] taşıyacaksınız, burayı temizleyeceksiniz yarın buraya biz öğrenci koyacağız” dedi. “Hocam biz nasıl taşıyacağız” diye sorduk, “Ben anlamam” dedi. “Çalışıyorsanız mecbursunuz” dedi. Okulun izin kullanımını konusunda tavrını sorduğumuzda ise Yaz, “Hastaneden hastaneye izin veriyorlardı. Onun dışında izin vermiyorlardı ama affedersin eşek gibi de çalıştırıyorlardı” dedi.

Yaz, ücretlerinin ödenmemesiyle birlikte karşı karşıya kaldıkları sıkıntıları şöyle anlattı:

Ben okula güvenerek, işim devamlı diye kredi çektim. Ayda 1,5 milyar lira ödemem var. Şuan 2 ay gerideyim, borç aldım. Borç aldığım insan parasını istiyor ama elimde param olmadığı için şuanda çok mağdurum. 1 yıl daha o kredi borcunu ödemem gerekiyor. Karakaş ise eşinin inşaat işçisi olduğunu ve iş kazası geçirdiğini belirterek “Eşim iş kazası geçirince bir ay evde kaldı. Oradan da maaş alamadık. Elektrik, su kaldı. İki tane çocuk var, okula gidiyorlar. Baya sıkıntı çektik” dedi.

Çay molasında müdürden işçiye sözlü saldırı

Okulda mobbing uygulandığını da aktaran Yaz, “Çalışırken mola verdiğimizde çay içerken dışarından Sorumlu Müdür Cafer Çınar gelip bana hakaret ederek sinir krizi geçirerek bayılmama neden oldu. Ondan davacıyım. ‘Neden oturup çay içiyorsunuz iş varken, merdivenleri neden silmiyorsunuz?’ dedi. ‘Sildik’ diyorum ‘Bir dinle beni’ diyorum. Dinlemeden bana hakaret etmeye başladı. Bayıldım. Doktorlar falan geldi. Onlar damga yemesinler diye hastaneye gitmedim ama yanlış böyle insanlara” dedi. Karakaş da Yaz’ın yaşadığı olaya ek olarak, Çınar’ın odaya girdiğinde “Müdürünüz geldi, ayağa kalkın. Çaylarınızı bırakıp derhal merdivenlere” dediğini aktardı. Karakaş, “Fatma merdivenlere gitti ama çıkamamış da. Birinci katta bayılmış. Onu görünce ben de bayıldım. Yaptığı hareketlerden dolayı, insan yerine konulmadığım için” dedi.

Fazla mesaiye yer var ama otobüse yetişme için erken çıkmaya izin yok

İşçiler, normalde 08.00-17.00 arası çalışmaları gerektiğini belirten işçiler “Sabah 07.30’da okulda oluyorduk ama buna rağmen 17.00’dan 5 dakika önce çıkmamıza izin vermiyorlardı. Saatte bir otobüs geliyor. Otobüsüm 17.05’te geliyor. Gittim müdüre ‘Biz 2-3 dakika önce çıkalım, otobüse yetişelim, zaten 07.30’da iş başındayız’ dedik. Şefimizle konuşmamızı söyledi. Şefimiz de yine müdüre yönlendirdi. Onun hesabını yapıyorlardı, o 1-2 dakikanın hesabını yapıyorlardı ama yarım saat erken geldiğimizde ‘Çalış’ diyorlardı” dedi.

Hemşire okul ilaçlarını evden getiriyor

Okulun hemşiresi Zarife Gül Bulut ise okulun ilaç dolabında ilaç olmadığını belirterek “İlaç istiyordum sürekli, hiçbir şey vermediler.  Şurupları, ilaçları ben evden getiriyordum. Çocuklar için sağlık taraması istedim, ‘yok’ dediler” dedi.

Türkiye'nin siyaset, medya ve gerçekçi haberlerinin yer aldığı haber portalı