Partisinin kuruluşundan sadece 7 yıl sonra Yozgat’ta doğdu Yusuf Ziya Bahadınlı. Tam günü bilinmiyor ama nüfusa yazan memur da partisinin kuruluş tarihine yaklaşmış, 9 Eylül yazmış doğum tarihine, 9 Eylül 1927.
Partisinin kuruluşundan sadece 7 yıl sonra Yozgat’ta doğdu Yusuf Ziya Bahadınlı. Tam günü bilinmiyor ama nüfusa yazan memur da partisinin kuruluş tarihine yaklaşmış, 9 Eylül yazmış doğum tarihine, 9 Eylül 1927.
Daha sonra soyadı olarak alacağı Yozgat’ın Bahadın köyünde açtı gözünü dünyaya Yusuf Ziya Çalışkan… Köyün zengin ailelerinden birinin çocuğuydu, köy enstitülerinde eğitim gördü. Kızılbaş çocuğu dedi arkadaşları ona… Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Edebiyat Bölümü’nden mezun olduktan sonra öğretmenliğe başladı. İspir’deki öğretmenliği sırasında Çalışkan soyadını bıraktı, köyünün adını aldı. Yusuf Ziya Bahadınlı’ydı artık.
Sonra Ankara’ya geldi. Burada bir süre THY’de çalıştı ama fazla dayanamadı. Yayınevi kurmak istiyordu İstanbul’da. Kadıköy’de bir yer de tuttu bunun için ama işler istediği gibi gitmedi. Bakkala döndü yayınevi için açtığı dükkan. İnatçıydı ama… Bakkaldan kazandığı parayla açtı Hür Yayınevi’ni…
Yeni Dünya ve İlke dergilerini çıkardı sonra… Polis dergileri toplattı, o inatla yazmaya, dergi çıkarmaya devam etti.
Hazırladığı “Türkçe Deyimler Sözlüğü” adı nedeniyle basılmayınca, Aydın Su ismiyle soktu o eserleri okullara.
Türkiye’nin havasını işçiden yana estiren en önemli deneyimlerden birinin de örgütleyicisi oldu Bahadınlı. Türkiye İşçi Partisi kurulduğunda Bahadınlı en olmaz denilen yerde kurdu TİP örgütünü: Yozgat’ta…
Bununla da bitmedi ve Yozgat’tan TİP milletvekili oldu. TİP’in Meclis’in tozunu attıran 15 milletvekilinden biriydi Bahadınlı. dolayısıyla Meclis’te sağcıların şimşeklerini en fazla çekenlerden biri oldu. Hala gösterir kafasında darbe alan yerleri…
Alevi bir köy çocuğu olmakla da kalmadı Bahadınlı. Bu kadarının sol eğilime yönelmesinde önemli rolü olduğu açıktı. Ama bunun ötesinde Yusuf Ziya Aleviliğin dini bir mezhep değil eşitlikçi bir kültür olduğunu işleyerek konuyla ilgili sosyalist yaklaşıma katkıda bulunan bir yorumcu kimliği de kazandı. (Anadolu Alevîliği ve İslâm Fanatizmi)
12 Eylül darbesinden hemen önce bir yıl için gittiği Avrupa’da mecburi bir sürgün yaşadı tam 12 yıl boyunca…
Sonrasında Türkiye’ye döndü. Üretmeye, mücadele etmeye kaldığı yerden devam etti. Önce Sosyalist İktidar Partisi’ne üye oldu, sonra Türkiye Komünist Partisi yeniden ayağa kalktığında oradaydı Bahadınlı.
Bugün 90 yaşına giren Bahadınlı hala inatçı ve hala üretmeye devam ediyor. Kısa süre önce Yazılama Yayınevi, Bahadınlı’nın tüm öykülerini “Benim bir hikayem var” başlığıyla okurlara ulaştırdı. Üretmekten hiç ama hiç vazgeçmedi.
Bahadınlı, sosyalist bir dünya, sosyalist bir Türkiye için kavgasına boyun eğmeden ve kıskançlıkla sahip çıkmaya devam ediyor.
Bahadınlı’nın 90. doğum gününde iki değerli yazıyı soL okurlarına sunuyoruz.
Yusuf Ziya Bahadınlı’nın öyküleri geçtiğimiz aylarda Yazılama yayınları tarafından “Bir hikayem var” adı altında bir araya getirildi. Bu kitaba Sadık Albayrak tarafından yazılan önsöz, aynı zamanda Yusuf Ziya hakkında bir inceleme çalışması. 90. doğumgünü vesilesiyle bu yazıyı soL okurlarıyla paylaşıyoruz:
Yusuf Ziya Bahadınlı’nın öyküleri üstüne
Eğitimci, araştırmacı ve yazar Müslüm Kabayı, Bahadınlı’nın 90. yaşı için önemli bir yazı kaleme aldı:
Doğanın ve İnsanın Işıklı Sosyalisti Yusuf Ziya Bahadınlı 90 Yaşında