ECB ve eski IMF Başkanı Christine Lagarde, 2020’lerde 1920’lere benzer şekilde küresel ticarette baskılar bulunduğuna dikkat çekerken, dönemlerin benzerliklerinin çöküşlere neden olmaması konusunda uyarıda bulundu.
Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı ve IMF eski Başkanı Christine Lagarde, küresel ekonomide 1920’lerde de görülen “ekonomik milliyetçilik” ve sonunda yaşanan 1929 Büyük Dünya Buhranı ile sonuçlanan küresel ticaretteki çöküşlere benzerlik olduğu konusunda uyarıda bulundu.
Lagarde, pandemi, çatışmalar ve enerji krizi gibi olayların küresel ekonomide kalıcı değişiklikler yarattığına da dikkat çekti.
Washington’da Uluslararası Para Fonu’nda (IMF) yaptığı konuşmada Lagarde, 1920’ler ve 2020’ler arasındaki dikkat çekici benzerliklere işaret etti. Özellikle küresel ticaretteki gerilemeler ve her iki dönemin de yaşadığı teknolojik ilerlemelere vurgu yapan Lagarde, bu benzerliklerin ekonomik sistemler üzerindeki baskıları artırdığını ifade etti.
CNBC haberine göre, Lagarde, 1920’lerde uygulanan para politikalarının altın standardına bağlı kalarak önde gelen ekonomileri deflasyona ve bankacılık krizlerine sürüklediğini hatırlattı. Ancak günümüzde merkez bankalarının bu tür yapısal değişikliklerle başa çıkmak için daha donanımlı olduklarını belirtti. O dönemde merkez bankacılarının, para birimlerini altına sabitlemenin ve sabit döviz kurlarına bağlı kalmanın büyük ekonomik sıkıntılara yol açtığını zor yoldan öğrendiklerini vurguladı.
Lagarde, 2022’de merkez bankalarının faiz oranlarını artırmaya başlamasının ardından enflasyonun hızla düştüğünü belirtti. Euro Bölgesi’nde enflasyon, Ekim 2022’de yüzde 10,6 ile zirve yaptıktan sonra Ağustos 2023’te yüzde 2,2 ile üç yılın en düşük seviyesine geriledi. Lagarde, merkez bankalarının enflasyonu iki yılın altında bir sürede kontrol altına almayı başarmasının dikkat çekici olduğunu söyledi. Ayrıca, bu süreçte işsizlik oranlarının artmamasının da önemli bir başarı olduğuna dikkat çekti.
Lagarde, küreselleşmenin geri adım atması, küresel tedarik zincirlerinin kısmen dağılması ve teknoloji devlerinin pazar gücü gibi konuların merkez bankacıları için büyük zorluklar yaratabileceği konusunda uyarıda bulundu. Ayrıca, yapay zekanın hızlı gelişimi gibi unsurların da para politikası üzerinde önemli etkileri olacağını belirtti. Bu bağlamda, ECB’nin bu konuları detaylı bir şekilde ele alacağı ve mevcut stratejisini gözden geçireceğini ifade etti.
Lagarde, ECB’nin strateji incelemesi sırasında yüzde 2’lik orta vadeli enflasyon hedefinin gözden geçirilmeyeceğini, ancak geçmişteki düşük ve yüksek enflasyon deneyimlerinden çıkarılabilecek derslerin değerlendirileceğini belirtti. Ayrıca, ECB’nin risk değerlendirmelerini ve açıklamalarını iyileştireceğini, temel enflasyon senaryosunun “gerçek zamanlı bilgilerle dengelenebileceğini” ve alternatif senaryoların da açıklanabileceğini söyledi.
Son olarak, Lagarde belirsizliklerin yüksek kalmaya devam edeceğini ve merkez bankalarının bu belirsizlikleri daha iyi yönetmesi gerektiğini vurguladı. ECB’nin, gelecekte karşılaşılabilecek ekonomik zorluklarla başa çıkmak için gereken adımları atacağını belirterek, mevcut durumu ekonomik politikanın bir “stres testi” olarak nitelendirdi.