AKP’li Pendik Belediyesi, TCDD’nin milyonlarca lira değerindeki 2 bin metrekarelik arazisini dini ve sosyal tesis yapılacağı gerekçesiyle aldı. Arazide bulunan 113 yıllık tescilli tarihi köşkün akıbeti ise belirsiz.
Harcamalarıyla dikkatleri çeken İstanbul’daki AKP’li Pendik Belediyesi yine tartışma yaratacak bir karara imza attı. Pendik Belediye Meclisi’nin Haziran ayı oturumunda Hukuk Komisyonu’nun teklifi görüşüldü.
Teklifte, Pendik Batı Mahallesi’ndeki, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları’na (TCDD) ait yaklaşık 2 bin metrekarelik arazinin, üzerindeki tarihi ahşap köşk ve diğer yapılar ile birlikte belediyeye devredileceği belirtildi. Belediyenin de bunun karşılığında TCDD’ye Kurtköy’deki 7 dairesini vereceği ifade edildi. Söz konusu arazide yer alan tarihi köşkün daha önce TCDD lojmanı olarak kullanıldığı, 1910 yılında inşa edildiği ve 2000 yılında da tescil edildiği öğrenildi.
Belediye, bu takası yapma amacını da “Söz konusunun alanın kullanım açısından oldukça büyük ve uygun konumda olması, bölgede dini tesis, yurt, sosyal ve kültürel tesis alanına ihtiyaç olması” şeklinde açıkladı. Tartışma yaratacak teklif CHP’li meclis üyelerinin itirazına rağmen AKP’li ve MHP’li meclis üyelerinin oy çokluğuyla kabul edildi. Daha önce de AKP’li Pendik Belediye Başkanı Ahmet Cin’in park alanını kebapçıya kiraya vermesi, yedi başkan danışmanı olduğunun ortaya çıkması ile gündem olmuştu.
MÜLKLERİNE GÖZ DİKTİLER
Ankara Tren Garı kampüsü içerisinde bulunan TCDD’nin tarihi misafirhane ve müze binalarının da Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın kurucusu olduğu Medipol Üniversitesi’ne tahsis edilmesi büyük tepki çekmişti. TMMOB Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi, Medipol’e tahsis edilen Ankara Tren Garı arazisine ilişkin ‘İmar planları işlemlerinin durdurulması ve iptali istemiyle’ dava açmıştı. Ankara Garı yerleşkesinde inceleme yapan bilirkişi heyeti, mahkemeye sunduğu raporda tarihi ve tescilli binalara ilişkin önemli tespitlerde bulunmuştu.
Bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan raporda, “Dava konusu işlemde kamu mülkiyetindeki alanların kullanımının da özel üniversite inşa etmek için vakıf mülkiyetine terki söz konusudur. Her ne kadar vakıf üniversiteleri kamu tüzel kişisi olsalar da, ‘alanların kullanımının ayrıcalıklı bir grup’ tarafından gerçekleşeceğine” vurgu yapıldı. Kamu alanının tahsis edildiği Medipol’e yönelik, “Burada sunulacak eğitim, sağlık gibi tüm hizmetlerin bir bedel ödenerek alınabileceği özelleşmiş alan statüsüne dönüştürüldüğü unutulmamalıdır” ifadeleri dikkati çekmişti.
KAYNAK: BİRGÜN